SANCILI EĞİTİM – 2
SANCILI EĞİTİM – 2
İki bölümden oluşan “Sancılı Eğitim “ yazımın ikinci bölümüyle sizlerle birlikteyim.
Türkiye’nin gelişmesi eğitime verilen önemle olur. Devlet erkanının hazırladıkları eğim projeleri hayata uygulandığı taktirde toplumumuz ileriye gidecektir. Yapılan yanlışların önüne kanunlar çerçevesinde geçilmeli ve bu konuda daha iyi olanaklar sağlanmalıdır. Çocuklarımızın eğitimle ilgili güvenlikleri yine devlet tarafından alınmalıdır. Devlet, eğitim kurumlarını çok iyi denetlemeli ve bunun için iyi kadrolar yetiştirmeli çünkü ülkemizin ihtiyacı olan kadrolar bize aynı zamanda da geleceği hazırlamalı. Yetiştirilen kadrolar kendi görevlerini layıkıyla yapmalı ve denetlemelerde başarılı olmayı hedef almadır.
Son günlerde medya ve basından duyduğumuz kimi eğitim kurumları ile ilgili olumsuz davranışlar bizi derinden yaralamıştır. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz kurumlardaki öğretmenler iyi tahlil edilmeli, öğretmenlik sıfatları iyi değerlendirilmelidir. Aksi takdirde bir öğretmenin yaptığı büyük ve ya küçük yanlışlar, kurumların gözünden kaçtığı için, bütün kuruma mal edilmiş olur. Bu durumlar çocuklarda tedavisi zor psikolojik travmalara neden olur.
Her çocuk sağlık durumu iyiyse öğretileni rahatlıkla alır. Çünkü en çabuk öğrenen grup çocuk grubudur. Toplum bebeklerden başlar. Yemek yemeyi, yürümeyi, konuşmayı öğretiriz. Sağlıklı olabilmesi için elimizden geleni yaparız. Okula göndeririz. Derken büyür ve daha farklı eğitimlerle karşılaşır. Hayatı boyunca eğitim alır ve sürekli kendini geliştirir.
Kendini geliştirmeye açık olan bireyler aynı zamanda toplumun ayakta durabilmesi için, gerekli olan temel taşlarını en iyi şekilde oluşturmuş olur. Devlet eğitimi alan kişilere destek vererek ve bu kişiler aldıkları destekler sayesinde, bilgilerini zenginleştirmiş olurlar ve iş hayatında başarının yollarını açmış olurlar. Devletin pek çok desteği vardır. Bir çoğumuzun bu desteklerden haberi bile yok. Hazırcı bireyden çıkıp araştırmacı toplum olmalıyız. Araştırdığımız sürece pek çok bilgiyi alır ve pek çok bilgiden haberdar oluruz. Bunu takip ederek öğrenen ve bu durumdan faydalanan kişiler hayatlarında başarıyı yakalarlar.
Unutmayalım ki, iş hayatımızda dahi tecrübeye ihtiyaç vardır. Aslında tecrübe bilgilerin oturmuş şeklidir. Bilgi birikimidir. Öğrendiklerini uygulayıp, yanlışları hayatımızdan atarak geriye kalan doru bilgilerin biriktirme ve yeri geldiğinde de hayata uygulama şeklidir. Doğru bilgi, iyi bir hayatın temelidir. Akademik bilgi hayatın önünü açan yoldur. İhtisaslaşmış konular kişileri başka kişiler üzerinde, doğru eğitim vermeye yönlendirir.
Bir ülkede verilen çarpık eğitim, o ülkedeki toplumun çarpık yetişmesine neden olabilir.