Merkez Sur ilçesinde bulunan ve Diyarbakır’ın anıtsal nitelikteki en önemli yapılarından biri olan Dört Ayaklı Minare (Şeyh Mutahhar/Şeyh Matar Cami), kentteki en dikkat çekici yapılardan biri olarak öne çıkıyor. Görkemli ve ihtişamlı yapının yükseldiği dört ayak üzerindeki taşların her ayağı İslam’ın dört büyük mezhebini simgelemediği kabul görmektedir. Yüzyıllara meydan okuyan eser, 2015 yılında çıkan çatışmalarda mermilerin hedefi olmuştu.
DÖRT AYAKLI MİNARE TARİHÇESİ
Minaredeki kitabeye göre 1500 yılında Akkoyunlu Sultanı Kasım tarafından yaptırılmıştır. Caminin yapıldığı arsada Şeyh Mutahhar’ın kabri bulunduğundan cami Şeyh Matar adını almıştır.
Diyarbakır’ın anıtsal nitelikteki en önemli yapılarından biri olan cami dikdörtgen planlı olup; tek kubbeli olarak inşa edilmiştir. Caminin Kuzeydoğusunda yapıdan tamamen bağımsız olarak yükselen minare caminin en dikkat çeken ögesidir. Minare Diyarbakır’ın en önemli anıtsal yapılarından biridir. 4 yalın sütun ile başlıklar üzerinde oturan kare mimarisi ile Anadolu camileri içinde tek örnek oluşturmaktadır.
HER SÜTUNU MEZHEPLERİ TEMSİL EDİYOR
Asırlar boyu barışın ve hoşgörünün kenti olarak görülen Diyarbakır’daki bu eşsiz minarenin her bir sütunun bir İslam mezhebini temsil ettiği yorumlanmaktadır. Yekpare taş sütun üzerinde dört köşeli olarak inşa edilmiş olan yapı, Anadolu’nun tek dört ayaklı minare örneğidir. Yapının gövdesinde celis sülüs hatlı Arapça iki yazı kuşağı yer almaktadır. Kuzey ve doğu kuşaklarında yer alan birinci sıra kitabe minarenin banisi ve tarihi hakkında bilgi vermektedir. Kitabede ‘’Bu mübarek minare Adil Sultan Kasım Han’ın saltanatı zamanında Hacı Ömer Oğlu Hüseyin’in emeğiyle H.906 senesinde inşa edildi’’ yazılıdır. Diğer kitabede ise Kur’an'ın 33. Suresi olan Ahzap Suresinin 40,43,44,56. Ayetleri yazılıdır.
Hemen yanı başında aynı bölgede bulunan Mar Petyun Keldani Kilisesi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ile yan yan yıllara meydan okuyor. Bu üç tarihi yapının yan yan yükselişi aslında kentteki din, dil, renk, mezhep ayırmaksızın kardeşçe yaşamanın en güzel temsilidir.
DÖRT AYAKLI MİNARE EFSANESİ
Görenlerin kendine hayran bıraktıran Dört Ayaklı Minare'nin yapılışına dair efsaneler de vardır. Efsaneye göre, minarenin mimarı, yapının sadece üç ayaklı olarak tamamlanacağını söylemiş, ancak bu durumu kabul etmeyen hükümdar, mimarı öldürtmüştür. Sonrasında minare, dört ayaklı olarak inşa edilmiştir.
Minare ile ilgili anlatılan farklı efsanelerden bir diğeri de minarenin ayakları arasından 7 kez geçenlerin dileklerinin kabul edildiğine dair inanış. Ancak bu inanış, bölge halkı tarafından sert bir şekilde reddedilmektedir.
SADECE BİR YAPI DEĞİL, TOPLUMSAL HAFIZA…
Diyarbakır’da halk için ise Dört Ayaklı Minare sadece bir ibadethane ya da tarihi bir yapı değil, kentin tarihi hafızasıdır. Diyarbakır’ın kültür değeri Dört Ayaklı Minare önünde yapılan basın toplantısında silahların susmasını, barışı isteyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmiştir. Bu olay, kenti en derinden sarsmış ve yapıyı daha farklı bir yere getirmiştir.