DİYARBAKIR’IN SİYASİ VE DİNİ TARİHİ (8)


İslamiyet’in ortaya çıkışından sonra Müslümanlarla
Bizans İmparatorluğu arasındaki
savaşlara sahne olan Diyarbakır, II. Halife Hz.
Ömer döneminde (M.S. 634–644), 639 yılında,
içinde sahabelerin de bulunduğu bir orduyla
beş aylık bir kuşatmadan sonra fethedildi. Diyarbakır,
1. ve 2. fetihten Osmanlılara ve günümüze
kadar hep Müslüman devletlerin idaresinde
kalmış. Diyarbakır, İyaz b. Ganm komutasındaki
islam ordusu tarafından da fethedilmiştir.
Fetihten sonra bir süre şehirde kalan
İyaz b. Ganm, daha sonra Hz. Sasa’yı Diyarbakır’a
yönetici olarak tayin etmiş, beraberinde
500 kişiden oluşan atlı birlik de bırakarak seferlerine
devam etmiştir.
Diyarbakır, Dört Halife döneminden
sonra Emevilerin (661–750) idaresine geçti.
Emevi Halifesi Abdülmelik zamanında Haricilerden
bir grup el-Cezire’ye gelerek, kendi
akide ve inançlarını bu bölge Müslümanlarının
çoğunluğunu teşkil eden Bekr ile yeni Müslüman
olan Tağlib kabileleri arasında yaymağa başladı.
Abbasiler devrinde, belli bir güç kazanan Hariciler
isyan edince bölge karıştı. Fakat Halife
El-Mütevekkil döneminde Haricilerin isyanı
bastırıldı. Muhammed b. Ömer Vakıdî, Amid’in
er-Ruha (Urfa) antlaşmasına göre savaşsız
olarak fethedildiğini söylemektedir.
Iyaz b. Ganm, Hudeybiye antlaşmasından
önce Müslüman olmuş bir sahabedir. Bedir,
Uhud, Hendek başta olmak üzere Hz. Peygamber’in
bütün gazvelerine katılmıştır. Hz.
Ebu Bekir tarafından kumandan olarak Irak’a
gönderilmiştir. Bizans topraklarına geçiş yolunu
ilk defa onun açtığı kabul edilir. Hz. Ömer tarafından
Humus ve el-Cezire valiliğine getirilerek
bölgenin fethiyle görevlendirilmiştir. Hicri 17–
20 (638–641) yılları arasında gerçekleştirdiği
seferlerle el-Cezire bölgesinin hemen hemen
tamamını İslam topraklarına katmıştır. Hicri
20 yılında Humus’ta vefat etmiştir.
Şehir, 869–899 yılları arasında, Diyarbakır
ile Musul arasında yaşayan Şeybanî
kabilesinden olan Şeyhoğullarınınyönetimine
geçti. Bu dönemde bütün Diyarbekir bölgesi
gerek el-Cezire emirlerinin birbirleri ile ve gerekse
Hariciler ile yaptıkları savaşlara ve çatışmalara
sahne oldu. Şeyhoğullarından sonra
899–930 yılları arasında şehir tekrar Abbasilerin
yönetimine geçti. Abbasilerden sonra 930– 980
yılları arasında Hamdaniler şehre hâkim oldu.
Bizanslılar, bu dönemde birçok defa (936- 973)
yıllarında Diyarbakır’ı kuşattılarsa da alamadılar.
Hamdanilerden sonra Büveyhoğulları (980–
984) ve ardından Mervaniler (984–1085) Diyarbakır’a
hâkim oldu. Hamdaniler ve Mervaniler
döneminde Diyarbakır devletin merkezi
yapıldı. Mervanîler döneminde özellikle ilim
ve edebiyat alanında gelişen şehir, İslam kentleri
arasında önemli bir merkez niteliğini kazandı.
Kentte o dönemde zengin bir kitaplıktan söz
edilmektedir. Mervaniler devrinde 1046 yılında
şehri gezen ve şehir hakkında önemli bilgiler
veren Nasır-ı Hüsrev, o dönemde Diyarbakır
surlarının iç ve dış surlar olmak üzere iki sıra
olduğunu kaydetmektedir.