Ege Adaları Ve Türkler

    Ege Denizindeki adalar, Milletimizin yüreğinde, küllenmiş yaradır. Çünkü, uzun yıllar Ege Denizi, deyim yerindeyse, bir Türk Gölü olmuş ve bu denizin iki yakası da, Osmanlı-Türk egemenliği altında bulunmuştur. Dolayısıyla, Anadolu’dan ve Kafkasya’dan gönderilen binlerce Türk, Ege Adalarına iskân edilmişlerdir.
Türk Milleti Ege Adalarını, kan dökerek, şehit vererek işgal etmiştir, fakat bu adalar, maalesef savaş yapılmadan, yenilgiye maruz kalmadan elimizden çıkmış; İkinci Dünya Savaşından sonra, yine kan dökülmeden sahip olunabilecek iken, gerekli ilginin gösterilmeyişi yüzünden tamamen kaybedilmiştir.
Ege Denizi’nin, bütün öteki denizlere oranla, çok farklı bir yapısı vardır. 214 bin kilometre karelik bir alana sahip olan bu iç denizde, 3000 dolayında irili ufaklı ada ve  adacıklar bulunmaktadır. Bu yönüyle Ege’nin eski adı “Adalar Denizi”dir. Denizin en güneyinde bulunan Girit Adası, Türk tarihi için başlı başına bir efsanedir. Vaktiyle  bu ada, gerçek bir Türk adası konumunda bulunuyor iken, siyasi hatalar yüzünden kaybedilmiştir. Oysa Girit, düşmana karşı uzun bir süre direnmiş, ama sonunda elden çıkmıştır. Buna rağmen bugün hala kulaklarımızda, o dönemin milli sloganı çınlamaktadır:
 “Girit bizim canımız,
Feda olsun kanımız!”
Ege’deki belli başlı adaları şöyle tasnif edebiliriz:
1. Trakya Adaları: Ege’nin kuzeyinde yer alan şu adalar Trakya adalarıdır: Taşoz, Semadirek, Gökçeada, Bozcaada ve Limni.
2. Kiklat Adaları: Yunanistan’ın Mora yarımadasının doğusunda yer alan şu adalar Kiklat Adalarıdır: Andros, Tinos, Siros, Mikanos, Maksos, Poros, Amorgos, Santorin, Anaafi, Milos ve Sifnos.
3. Kuzey Sporat Adaları: Orta Yunanistan’ın kıyıları önünde bulunan Sporat adaları şunlardır: Skiatos, Skopolos, Alonisos, Pelagos, Skiros ve Eğriboz,
4. Doğu Sporat Adaları: Doğu Ege Adaları da denilen bu gruptaki adalar şunlardır: Midilli, Sakız ve Sisam.
5. Oniki Adalar: Bu kümedeki adalara Güney Sporat Adaları da denilmekte olup, Anadolu kıyılarına yakın olan bu adalar şunlardır: Rodos, Kasot (Kaşot), Karpethos (Kerpe), Aliminya (Limoniye), Simi (Sömbeki), Tilos (İlyaki), Nisiros (İncirli), Mandraki (Yalı Adası), Kos (İstanköy), Astropalya (Koç Baba), Kalimnos (Kilimli), Levos (Leros), Lipos (Lipso), Chalke, Kharki (Herke), Patmos ve Meis.
Ege Adaları Venedik’liler, Ceneviz’liler ve St.Jean Şövalyeleri arasında paylaşılmış iken teker teker zaptedilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dahil edilmiştir. 1523 yılından itibaren, artık tüm Ege Denizi, bir Türk İç denizi halini almıştır. Burada altını çizmek istediğimiz husus şudur: Türkler, Adaları Yunanlılardan almış değildir. Ama bugün bu Adalar, maalesef Yunanistan’ın elindedir!.
Adalar 400 yıl süreyle Türk hakimiyetinde kalmış, ama Osmanlı yönetimi, Adalar’daki Türk nüfusunu arttırmamakla hata etmiştir. Üstelik, Adalar’da yaşayan bütün halka, kendi dinlerini ve dillerini koruma, kendi dillerinde eğitim yapabilme hakkı verilmiştir Ege Adalarını, bir vilayet biçiminde yöneten Osmanlı Devleti, Adalar’da yaşayan halklardan seçilen 12 kişilik bir meclise, Adalar’ı yönetme yetkisini vermiştir. Oniki Ada deyimi, işte bu oniki kişiden oluşan meclisten kaynaklanmaktadır.
Osmanlı döneminde Adalar, büyük bir canlılık kazanmış ve hızla gelişmişlerdir. Ecdadımız, egemen olduğu her yerde olduğu gibi, Adalar’da da önemli yatırımlarda bulunmuşlar ve binalar inşaa etmişlerdir. Hanlar, hamamlar, camiler, medreseler, çeşmeler bunlar arasındadır… Antalya’nın burnunun dibindeki minik Meis Adası bile, Osmanlı devrinde, önemli fonksiyonlar icra etmiştir. Bu adada yaşayanlar, Osmanlılar adına Akdeniz sahillerimizdeki ormanları işletmişlerdir. Antalya’ya bağlı Kaş ilçesinden Meis’e, Meis’ten Kaş’a gidiş gelişler yoğunlaşmış, bu iki yerleşim yerinde yaşayan insanlar, adeta akraba gibi olmuşlardır. Bugün, Türkiye haritasında burnumuzun dibinde görülen Meis, Rodos, Sakız, Sisam vb. gibi adaları gördükçe, bu adaların nasıl olup da, Yunanistan’a bırakılmış olduğuna şaşmamak ve üzülmemek elde değildir!...
 
Birinci Dünya Savaşındaki yenilgiler, pek çok ecdat toprağıyla birlikte, Adalar’ın da elimizden çıkmasına  yol açmıştı. Nihayet Sevr anlaşması ile Adalar’ın yeni sahipleri de belli olmuştu. Adalar İtalyanlar’ındı!... İtalyanlar, hemen Adalar’daki Türk idarelerini lağvedip, kendi yönetimlerini kurmuşlardı.
 
İtalyanlar, İkinci Dünya Savaşında mağlup olunca, 10 Şubat 1947 tarihinde Paris’te imzalanan barış anlaşması uyarınca Adalar, Yunanistan’a verilmiştir. Adalar, İtalyanlar tarafından Türkler’den gaspedilmişti ama, savaştan hemen sonra Yunanistan Adalar ile ilgili yoğun bir kampanya başlatmış, Adalar’ın kendilerine verilmesi gerektiğini savunmuştur. Adalar’ın Yunanistan’ın eline geçmesi, Ada Türkleri için, gerçek bir felaket olmuştur!...
İtalyan döneminde başlayan göçler, Yunan yönetimiyle birlikte hızlanmıştır. Ada Türkleri’nin önemli bir kısmı Türkiye’ye, özellikle İzmir ve Ege sahillerindeki yerleşim birimlerine göç ederlerken; bir kısmı da İtalyan tebası olduklarından, İtalya’ya göç ettiler. Buna rağmen bugün Adalar’da, binlerce Türk yaşamaktadır. Türkler’e, Ege’deki Adalar’ın hepsinde de rastlamak mümkündür. Bu rastlantı, özellikle Rodos ve İstanköy ‘de yoğun biçimde görülmektedir. Ne yazık ki Yunan yönetimi iş başına geldikten sonra, Türkler’in malları ellerinden alınmış, ya da işlemek üzere küçük toprak parçaları bırakılmıştır.
Adalar’ın ekonomisi turizme dayalıdır. Özellikle Rodos’ta turizm oldukça yaygındır. Her yıl 1 milyondan fazla turistin Rodos’a gittiği açıklanmıştır. Turistlerin önemli bir miktarı ise Türkiye’den gitmektedir. 350 kadar turistik otelin bulunduğu Rodos’a, Marmaris’ten vapur seferleri yapılmaktadır. Ayrıca özellikle yaz aylarında 4 Yunan vapuru da Türkiye sahillerine yabancı turisti günübirlik getirip götürmektedir. Pek iyi olmayan Türk-Yunan ekonomik ilişkileri, Rodos vasıtasıyla canlılık kazanmaktadır. Özellikle Rodos’taki Türk eserleri, hem Türk, hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.  Netice itibariyle; Türkiye’ye iki adım mesafedeki Ege Adalarının kendilerine çok uzak olan Yunanistan’ın elinde bulunuşu, her Türk’ün yüreğinde bir sızı olmaya devam edecektir.