"Almanya nereee, Türkiye neree"  diye bir tabir vardır güzel Türkçemizde; bunu duyunca iki ülke arasındaki uzaklık gelir aklımıza ve yine aklımıza Türkiye'den Almanya'ya 1960’lı yılların başında tahta bavuluyla işçi olarak giden bizim gurbetçiler gelir, ben şimdi bunun tam tersi bir hikâyeyi anlatacağım.

Almanya'dan gelip Türkiye'ye yerleşen yüzlerce Alman ailesinin hikâyesini; bu Almanlar birçoğumuzun düşündüğü gibi Türkiye'nin büyük şehirlerine değil de, en doğuda ki ucuna Kars'a yerleşmişler.

Acımasız ve kanlı savaşlara sahne olan dünyamızda, Almanlar, Rus savaşında yenilince aileleriyle birlikte Ruslara esir düşen Almanlar bir süre Estonya da alıkoyuldular, ardından gelen başka bir savaş ile bu kez de Osmanlı ordusu Ruslara yenilip Kars işgal edilince, Estonya sınırında ki Almanların kaderi değişti. Ruslar Estonya da esir tuttuğu yüzlerce Alman aileyi Kars'a sürdü.

İşte Almanların Kars'a geçirdikleri 150 yıllık yaşam hikayeleri böyle başladı. Kars merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta ki Karacaören köyünde hâlâ varlıklarını sürdürüyorlar.

İnatla, sabırla ve çalışma azimleriyle Kars'ı kendilerine vatan eyleyen bu Almanların günümüze kadar gelenlerin sayısı da iki elin parmaklarını geçmiyor.

Karacaören de yaşayan Almanların son temsilcilerinden olan Agvust Albuk 'u yaşadığı köyde kimseye sormaya gerek duymadan, tanıyabilirsiniz zira sarı saçları, mavi gözleriyle zaten hemen kendini belli ediyor. Bana şuana dek köy içinde veya dışında hiçbir şekilde bir sıkıntı yaşamadığını söyleyen Agvust Albuk bizi oldukça mutlu etti. ve Agvust Albuk şöyle devam etti sözlerine "yüreği geniş, misafirperver  ve hoşgörülü Kars halkı yıllarca kol kanat geldi bizlere, ancak doğunun birçok yerindeki işsizlik burayı da vurdu. İsteğim bir iş şimdi işsizim ama eminim ki bana yardım elleri uzatılacaktır. Para istemiyorum iş istiyorum, kalifiye bir elemanın çoğu işten anlarım sadece bir iş istiyorum" diyor Agvust ...

Karadeniz kökenli Erzurumlu olan eşi ve iki çocuğuyla yaşıyorlar, eşi Müslüman ve kendisi Hristiyan olarak hoşgörülü bir şekilde yaşadıklarını söyleyen Agvust, çocuklarımız ise 18 yaşına geldiklerinde kendi iradeleriyle istedikleri dini seçebileceklerini söyleyip sözlerini noktaladı Agvust Albuk.

Agvust ile konuşmak benim için bir zevkti, ona ulaşmak o kadar kolay olmadı ama zevkli muhabbetti ile yaşadığım zorlukları çoktan anında unutturdu bana ve bu yazdıklarımı Namık Kemal'in şu güzel sözü ile noktalamak istiyorum,

"İnsan vatanını sever çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir."