“Ne zaman kendimle baş başa kalsam, fark ediyorum ki, asıl güzellik sessizliğin içindeki gizemlerde saklı.”
Bu satırlar, ünlü şair Cemal Süreya’nın dizesini hatırlatıyor: “Güzellik, dikkat çekmeyen ayrıntılarda gizlidir.” Peki, gerçekten de hayatın en özel anları, dikkat çekmeyen anlarda saklı mı? Belki de günlük koşturmaca içinde gözden kaçırdığımız, bize hayatın büyüsünü hatırlatan küçük, sessiz anlar...
Zaman hızla akıp gidiyor; her gün yenileriyle karşılaştığımız insanlarla, değişen manzaralarla, yenilenen hayallerle dolu. Ancak tüm bu hareketin ortasında aslında farkında olmadan ruhumuzu yoran ve hafifçe yorulduğumuzu hissettiren bir şey var: Sürekli bir koşturmaca içinde kaybolmak. Belki de insanın gerçekten mutlu olduğu anlar, durup düşündüğü, kendi iç sesini duyduğu anlar. Süreya’nın sözleri, bu anlamda bize bir rehber gibi. Zira her anımızı renklendiren şeyin sadece büyük başarılar, alkışlar veya kazançlar olmadığını; bazen bir bakış, bazen bir dokunuş, bazen de derin bir sessizlik olduğunu söylüyor.
Yalnız kalmayı, kendiyle vakit geçirmeyi öğrenmiş olan insanlar, hayatı en çok sevenlerdir belki de. Çünkü sessizlik, onları korkutmaz. Aksine, sessizlik onların huzur bulduğu, kendilerini yeniden keşfettikleri bir limandır. Bu sakin limanda düşüncelerini toparlayabilir, hayallerini yeniden şekillendirebilirler. Toplum olarak ise çoğu zaman sessizliği yanlış anlamlandırırız. Sessiz olanı dışlarız, içine kapananı anlamayız. Oysa en derin düşünceler, en saf duygular çoğu kez sessizce yaşanır. Bir insanın gözünde sakladığı bir damla yaş, bir gülüşte gizlenen hafif bir burukluk… Belki de insanı gerçekten anlamak, onun sessizliğinde saklıdır.
Hepimiz kimi zaman derin bir sessizliğe ihtiyaç duyarız. Koşmak, başarmak ve sürekli olarak daha fazlasını hedeflemek, insan doğasının bir parçası olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, insanı asıl anlamlandıran duraksadığı, dinlendiği, iç sesini duyduğu anlarda saklıdır. Belki de huzur, modern hayatın gürültüsünden kaçıp kendimizi dinlediğimiz o sessiz köşelerde yatıyordur.
Öyleyse, Cemal Süreya’nın dediği gibi, gelin sessizliği yeniden keşfedelim. Bir an için durup düşünelim, hayatın anlamını küçük ayrıntılarda arayalım. Çünkü güzellik, gerçekten de detaylarda gizlidir ve bu ayrıntılar ancak sessiz bir zihinle yakalanabilir.