SİYASETİN BALIĞI

Doğru ve düzenli siyaset yapma, bir ülkede yaşayan insanları, iyi bir geleceğe taşıyan en önemli unsurlardan birisidir. Siyaset yapan siyasetçilerin, iyi bir bilgi birikimine ve iyi bir siyasi donanıma ihtiyacı vardır.

     Aslında insanlar sandıklarda oy kullanırlarken, oy kullandıkları partilerden ve siyasi kişilerden ihtiyaçları doğrultusunda beklentileri vardır. Yani kendi çıkarlarından ziyade toplumun çıkarları için oy kullanırlar. Tabi ki bu durum herkes için geçerli değildir. Bazı kişiler sadece kendi çıkarını düşünerek sandık başına gider ve sandıklarda görev alırlar. Seçim çalışmalarına, kendi çıkarlarını ön plana alarak  ve bu durumu da gizleyerek katılırlar. Onlar ceplerini doldurmanın hesaplarını yaparlar. Bu hesapları yaparlarken de çevresindeki yandaşlarının kendilerini satmamaları için onları nasıl yanında tutabileceklerini hesabına kafa yorarlar. Onlar için halk ve toplum için bir şeyler yapabileceğinin hesabını unutarak ülkeyi kaosa sürüklediklerinin farkına varamazlar. 
     Aslında siyaset insanların, bir ülke içinde mutlu, huzurlu, refah ve sağlıklı bir şekilderahat yaşam sürdürülmesi için yapılır. Seçilen her siyasetçi milletin temsilcisidir. Ülke içindeki karışıklığı önlemek ve toplumda yaşayan insanların daha iyi ve daha güvenli olabilmesi için ortam oluşturmakla yükümlüdürler. Siyasetçiliği ülke için proje hazırlarken bu projeleri kendi lehine tutulması gereken büyük balık olarak düşünülmemelidir. Politika yapılırken, siyasetçiler kendilerine oy veren seçmenleri kendilerinin oy deposu olarak düşünmeleri doğru değildir. Oyları çantada keklik olarak görmemeli ve günü geldiğinde oy kullanan kişiler oylarını geri alabileceklerinin hesabını unutmamalıdırlar.  Kişisel çıkarlar doğru bir tutum değildir. 
     Örnek verecek olursak, bir ülkede seçilmiş bir siyasetçi açılan ihaleleri kendi lehine kullanırsa ya da bulunduğu konumu kullanarak sadece kendi işini büyütmek için çalışmalar yaparak ihale alırsa, siyasetteki büyük balığı da yakalamış olur düşüncesine kapılır.  Toplumu geri planda bırakarak çalışmaları kendi çıkarlarına göre ayarlamış ve çevresindeki kişileri dışlamış olur diye düşünür siyasetçi.
Peki durum böyle midir?
     Tabi ki de hayır. Durum böyle değildir. Pek çok siyasetçi böyle bir durum yüzünden kendi hazin sonunu hazırlamıştır. Böylece kendisine de siyasi kariyerine de zarar vermiş olur. Bir daha ki seçimde seçilme olasılığını da tehlikeye atmış olur ve toplum içinde hem adını lekelemiş hem kötü bir şekilde kendisini incitip sıradanlaşmış olur.Hayatının ileriki safhalarında kendisini bekleyen zorlukları göz ardı etmemelidir. Her yapılan iyiliğin ve kötülüğün karşılığı kişiye iyi ve ya kötü olarak geri döner. 
     Her seçilen siyasetçi milletin meclisteki  temsilcisidir ve kendisinden aynı zamanda da çevresinden sorumludur. Ülkesinin gelişmesi için yaptığı iyi ve güzel işleri, ürettiği yeni projelerle genişleterek büyütür. Böylece ülke ekonomisi iyi yönde gelişir ve toplumu olumlu bir şekilde etkiler. 
Toplumun doğru bir şekilde gelişmesi, o ülkedeki siyasetçilerin tutum, davranış ve çalışmalarına bağlıdır.