Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’ne katılması ve sonuçları- 28
Mısır Seferinden sonra Şam’da kışlayan Sultan Selim, Halep’e geldiği sırada, 15 Şubat 1518’de Pazartesi günü Şah İsmail tarafından Saru-Şeyh adlı bir İran elçisi, barış anlaşması ricasıyla Sultan Selim’e kıymetli hediyeler getirmiştir. Bu elçi Mısırın fethinden dolayı Sultan Selim’e Şah İsmailden bir de tebriknâme getirmişti. Safevîlerin başkenti olan Tebriz, İran’da kalmak ve Türkiye lehine bir hudut tashihi yapılmak şartıyla barış istemiştir.
Sultan Selim ise, tamamen İran topraklarını zaptederek Safevî Devleti hâkimiyetine ve Şiilik Mezhebine son vermek istediğinden barış teklifı sonuçsuz kalmıştır. Safevî elçisi Saru-Şeyh Yedi Kule zindanına gönderilip hapsedilmiştir . 19 Mayıs 1518’de Vezir-ia’zâm Pîri Mehmed Paşa’yı Kuzey Irak üzerine gönderen Sultan Selim, kendisi de İran Şah’ının işini bitirmek niyetiyle Fırat nehri kıyılarına gelmiştir. Oraya vardığında Osmanlı Ordusu doğuya bir adım bile atmayı kesinlikle reddedince, yeniçerilerin bu olumsuz tavrı karşısında Sultan Selim, İstanbul’a dönmek zorunda kalmıştır .1518 yılı itibari ile Diyarbakır Eyaleti Amid, Mardin, Sincar, Berriyecik, Ruha (Urfa), Siverek, Çermik, Ergani, Harput, Arapkir, Kiğı ve Çemişgezek olmak üzere on iki sancaktan oluşmaktaydı.