Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’ne katılması ve sonuçları- 30

 

Fakat, Şah İsmail’de Şiilik davasından vazgeçmiyordu. Yaptığı barış teklifleri hep göstermelik olarak kaldımıştır. Şii Mezhebi propagandasını, Safevî Devletinin Anadolu’da nüfuzunun artması için çok sinsi bir şekilde sürdümeye çalışıyordu. Şah İsmail, kendisini Anadolu’ya karşı harekattan alıkoyan iki hususu şöyle belirtiyordu Anadolu halkının çoğu atalarının müridleri idi, diğeri de gazâ ile tanınmış olan Osmanlı hanedânına eskiden beri duyduğu derin sevgi idi . Bu sebeplerden dolayı Anadoluyu tahrip ve işgal etmek istemiyordu.
Buna rağmen Şah İsmail’in asıl hedefi İran, Horasan ve bütün Türkistan’ı ve Doğu Anadolu’daki Kızılbaş-Türkmenleri birleştirip, Caferî Mezhebine, Şiilik ve eski Türk akidesine dayanan büyük bir hükümet kurmak, Arapların Türklük üzerindeki manevî baskısını ve diğer dört mezhebi ortadan kaldırmaktı.
Sultan Selim ise Ehl-i Sünnet ve bu mezhepler üzerinde kurulan Din yolunda bütün Müslümanları birleştirip, onların başı ve Peygamber vekili olmak için uğraşıyordu. İslamiyeti fetih yolu ile Avrupa Kıtasına yaymaya çalışıyordu ve bunun içinde Roma İmparatorluğu ile Abbasi Devletinin hükmettiği bütün ülkeleri idaresi altına almak, Dünyanın bu yarısında Pâdişah, Sultan ya da Halife olmak istiyordu. Bunu yapmak içinde kendine göre, ilk önce İslam Dinine aykırı giden Alevilik ve Şiiliği kaldırmak gerektiğine inanıyordu .