O sözü ise, kendisi meslek olarak "Eczacı" ve memleket olarak da "Tillo"lu olan, ama yıllardır bu şehirde yaşıyor, ömrünü bu şehirde geçirmiş, bu şehrin kültürünü bilen, insanını tanıyan "İbrahim Yavuz" şöyle hatırlatır "Şeher Çocuğu" adlı şiir kitabında:

"Cüce bacağ/Evlenecağ/Parası yoğ/Dilenecağ/Sivrisinek saz çalacağ/Tahta biti/oynayacağ"

Diyarbekir'linin bu sözündeki mesajı iyi anlamak gerek, o hakaret etmez evlenmeyi düşünen insana, onun fiziki yapısında eğer varsa bir noksanlık boynunun kısalığı gibi bunu kastetmez 'cüce bacağ' derken, onun kastı evlenecek olanın parasal yoksunluğudur.

"Dilenecağ" derken de, yardım görecek, ailesinden, akrabasından, eşinden dostundan...

Eğer bu yardımlaşma faslı olmazsa işte o zaman "sivrisinek saz çalacağı" varsa eğer sevmeyenleri sevinecekler, tahta kurusunun zıpladığı gibi yerlerinde duramayacaklar.

Ama bu duruma izin vermez Diyarbekir insanı zira bilir ki Allah "çocuklarınızı evlendiriniz" diye emir verir, o bu emri tutar ve çocuğunu evlendirir.