Mezopotamya -8
Yazımın bu bölümünde Mezopotamya ilgili arkeolojik kazılardan bahsedeceğim.
Yapılan araştırmalarda yapılan arkeolojik kazılara göre Fırat vadisinin iskânı, çok eski tarihe dayandığı belirtilir. 1970'ler ve 1980'lerde Rus arkeologlar tarafından yürütülen kazılar, Hassuna topluluklarının dereceli gelişiminin oluğu yönde belirtiler göstermektedir. Musul'un yaklaşık olarak 80 km. batısında, Cebel Sincar ovasında yapılan kazılarda höyükler ortaya çıkarılmıştır. Kazılan höyükler, sürekli suyu olan Abra ırmağının yakalarında yer almaktadır. Arkeologların geçmişteki sırları ortaya çıkarmaları oldukça zor ve uğraştırıcıdır. Uzun uğraşlar sonucunda yapılan kazılarda bulunan ve ortaya çıkarılan bütün bulgular bizlere geçmişle ilgili bilgi vermekle kalmaz aynı zamanda geleceğe de ışık tutar ve tarihimizi aydınlatır.
Eski çağlardaMezopotamya ovasının Irak’ta kalan kesiminde pek çok köylü yaşam tarzlarını, içinde bulundukları koşullara göre ayarlarla. ÖrneğinHasuna döneminden başlayarak, M.Ö 4000’li yılların başlarında, bir kısımköylerde yaşayan köylüler, yararlanılabilecek doğal kaynaklarını bulunmaktadır. Bu doğal kaynakları, kendilerinin kullanabilecek hale getirebilmek için, sulama yöntemlerine başvurarak işletmişlerdir. Yine bir araştırmada kanallı sulama sistemine ilk örnek, Doğu Irak’ta Mendeli yakınındaki Çogamami’de rastlanmıştır.
Bu araştırmalarda da anlaşılacağı gibi eski çağlardan günümüze baktığımızda, suyun ne kadar önemli olduğu ve yine suyun,toplumların hayatını yönlendiren en büyük etkenlerden biri olduğu sonucuna varılmaktadır. Nerede su yatakları var ise ve nerelerde su bol ise toplumlar orayı kendilerine yerleşim alanları olarak seçmişlerdir. Özellikle yapılan kazılarda o dönem şehirlerinden biri olan Uruk şehrinden, yaklaşık bin kilometre uzaktaki küçük sitelere ve bu sitelerde yazılı ve resimli malzemelere rastlanmıştır. Buradaki malzemeler incelendiğinde ise Fırat nehri kenarlarında ve Fırat nehri boyunca ticaret yapıldığı ve ticaretin buralarda geliştirildiği sonucuna varılmıştır.
Toplumlar hayatlarını iyi bir şekilde sürdürebilmeleri için, suyu iyi korumaları ve su kaynaklarını kurutmamaları gerekmektedir. Bunun için de, bilim insanları bu duruma yönelik araştırmalar yapmalı ve ülkelerin çölleşmesinin engellenmesine yönelik çalışmalar sürdürmelidir. Yazımda da belirttiğim gibi ticaret bile daha çok suyun olduğu kesimlerde yapılmaktadır.
Unutmayalım ki dönemimizinyaşam şekilleri, hayata dair yaptıklarımız ve benzeri konular, tıpkı geçmişte yaşananların günümüze aktarıldığı ve bunu tarih olarak kabul ettiğimiz gibi,bizim dönemimiz de geleceğe bir tarih olarak aktarılacaktır.