Siyasi İftira

        Siyaset çok dikkat edilmesi gereken bir konudur. Hayata uygulanması doğru kişiler tarafından olmalıdır. Yanlış kişiler hem ülkeye hem de geleceği tehlike derecesine getirirler. İçinden çıkılmaz bir hal almaması için, başa dürüst, onurlu ve güven duyduğumuz insanlar gelmeli. 
     Boşuna dememiş atalarımız "Meclis halkın aynasıdır"  Her halikarda siyasileri seçen yine insanlardır. Bir siyasi koltuğa değil, ülke yönetimine talip olmalıdır.
     Ülkeyi yöneten insanlar koltuk kavgası için birbirlerini kötülemesi çok vahim bir durum. 
      Bu aralar medyada birbirine iftira atanları fazlasıyla izler olduk. Özellikle seçimlere yaklaştığımız şu dönemlerde, sanki iftira moda oldu. Dürüstlüğün yerini boş sözler almış durumda. Birileri iftira atarken, yalan yanlış sözler söylerken, diğeri  aklanmaya ve kendini temize çıkarmaya çalışıyor. 
     Peki neden durum bu hale geliyor. İnsanlar iyi üslup kullanarak, kırmadan dökmeden ülke yönetimine talip olamaz mı?
     Aslında bu o kadar da zor bir soru değil, ama hayata uygulanması oldukça zor bir durum. Çünkü insanlar edinmiş oldukları alışkanlıklarından vaz geçmek istemiyorlar. Bu tarz insanlar, sanki bu hal, hayata yerleşmiş ve insanların yaşamında bir parçaymış gibi  davranmaktadır. 
     Aslında bu açıklama pek de yanlış bir açıklama değil. Gerçekten de işlerini güçlerini bu şekilde halledenler, bu durumları yaşamına yerleştirerek kendisinden bir parçaymış gibi hareket etmektedirler. 
     Peki ya sonrası? 
     Sonrası daha da vahim....
     Çünkü o ya da bu şekilde ülke yönetimine geldiklerinde, öncelikle birbirlerinin kuyusunu kazmaya başlarlar. 
     Neden mi?


     Artık karşılarındaki ezeli rakibi devirip yok etmişlerdir ve geriye kendileri kalmıştır. Demiştim ya iftira bu tür insanların hayatına yerleşmiş ve alışkanlık haline gelmiştir. İşte bundan dolayıdır ki geriye kendileri kalmaktadır. 
     Tabi bu durum, ülkenin iyi yönetilmesi yerine, kötü olan iftira alışkanlıklarından dolayı, iç çekişmelere sebebiyet vermektedir. İç çekişmeler de ülkeyi kaosa götürür. Böylece bizi istemeyen dış güçlerin ekmeğine de yağ sürmüş olurlar.
     Burada sanki önce vatan yerine önce koltuk olmuyor mu?
       O zaman sorarım size önce vatan deriz ya, sizce de öyle mi.....