Yanlış Beslenme Hastalıklara Davetiye Çıkarıyor
Obezite, hipertansiyon, şeker hastalığı, damar sertliği, karaciğer ve böbrek rahatsızlıları, diş çürükleri, çabuk hastalanma, enfeksiyon, büyüme ve gelişme geriliği gibi hastalıklar yanlış beslenmeyle ilintilidir. Vücudumuzu bazı gıdaların bir araya gelmesiyle yapılmış bir yemek gibi düşünebiliriz. Yeterli miktarda yağı, tuzu, baharatı, suyu ve malzemesi olduğunda lezzetli bir yemeğe dönüşebilir. Yani vücudumuza gerekli miktarda ve dengeli protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineral almamız gerekiyor. Bunlarda oluşabilecek fazlalık ve eksiklik sağlığımızı bozulabilir. Bu besin öğeleri vücudun ihtiyaç duyduğu kadar alınmazsa yeterli enerji oluşamaz, vücut dokuları yapılamaz ve yenilenemez, sonuçta “yetersiz beslenme” durumu oluşur.
Yetersiz ve dengesiz beslenme, vücut direncini azaltarak enfeksiyonlara zemin hazırlıyor, hastalığın ağır seyretmesine ve öldürücü sorunların gelişmesine neden oluyor. Aşırı miktarda ve uzun süre yüksek kalorili, yağlı, az posalı gıdalar tüketmek obeziteye neden olabilir. Obezite beraberinde diyabet, kalp damar rahatsızlıları, eklem rahatsızlılarına neden olur. Aşırı tuz ve sodyum içeren gıdaların tüketimi tansiyonun yüksek seyretmesine neden olur. Aşırı tatlı ve şeker tüketimi diş çürüklerine yol açabilir. Yetersiz protein tüketimi büyüme ve gelişme geriliği, enfeksiyona çabuk yaklanma ve enfeksiyonda kalma süresinde uzamaya neden olur. Aşırı miktarda uzun süre tuzlu ve hayvansal gıdalar tüketmek, az su içmek böbrek raharsızlılarını beraberinde getirebilir. Yüksek kalorili hazır paketli gıdalar, yanlış işlenmiş gıdalar, yüksek ısıda kızartma ve kavurmalar, uzun süre alkol kullanımı da karaciğer hastalıklarına davetiye çıkarır. Yetersiz ve dengesiz beslenen vücut hastalanmış, yorgun, isteksiz, halsiz, üretme ve planlama yeteneği düşmüş, ruhsal ve mental olarak toplumun ihtiyaçlarına cevap veremez bir birey ve yetişmiş insan gücüne zarar verir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri toplumu oluşturan bireylerin sağlık durumuyla da ilintilidir.
Sağlıksız bireyler artıkça toplumun ekonomisi ve gelişmişliği bundan zarar görür. Yeterli ve dengeli beslenmenin önemini ve nasıl olması gerektiği ilkokuldan itibaren ders olarak verilmeli. Yeterli ve dengeli beslenme her bireyin hakkı ve devlet politikası buna göre düzenlenmeli. Her çocuk, yaşlı, gebe, emzikli ve yetişkin birey temel gıda malzemelerine ulaşabilmeli. Bu temel gıda malzemeleri gruplar halinde inceleyelim. Et grubunda kırmızı et, tavuk, hindi, balık eti, yumurta, kuruyemiş ve kurubaklagiller gibi ürünler bulunur. Et grubu protein kaynağıdır. Dışarıdan alınması gerekli elzem aminoasit ve yağ asitleri de bu grupta çoğunlukta bulunur. B grubu vitaminleri, çinko, selenyum, demir gibi mineraller içerir. Yetişkin ve sağlıklı bir birey günlük 2-3 porsiyon tüketmeleri tavsiye ediliyor. Süt ve ürünleri grubunda süt, yoğurt, peynir, ayran, kefir, tereyağı gibi ürünler bulunur. Temel besin gruplarında önemli yere sahiptir. Büyüme-gelişme, dokuların onarılması, iyileşmesi, kemik ve diş sağlığı için günlük çocuklar günlük 3-4 porsiyon yetişkinler 2 porsiyon tüketmesi önerilmektedir. Ekmek ve tahıl grubunda buğday, çavdar, yulaf, pirinç, mısır gibi tahıllar ve bunların işlenmiş ürünleri bulunur. Tahıl grubunda nişasta, lif, mineral ve b grubu vitaminlerinin çoğunu içerir. Başlıca temel enerji kaynağımız buradan karşılanır. Yetişkinlerde günlük 7-8 porsiyon tüketilmesi uygundur. Sebze ve meyve grubu da oldukça geniş bir ürün listesini bulundurur. Elma, ayva, portakal, muz, çilek, kiraz, şeftali, havuç, karnabahar, brokoli, ıspanak, domates, salatalık, patlıcan, bamya gibi liste uzayıp gider. Her sebze ve mevsiminde tüketilmeye çalışılmalı ki gerekli vitamin ve mineral vücuda alınmış olsun. Sebze ve meyve grubu lif, antioksidan, B6, A, C vitamin ve potasyum, magnezyum gibi mineralleri içerir. Lifli gıdalar mide ve bağırsak sağlığını korumada ve tokluk hissi sağlar. Sebze ve meyve grubunun su içeriği yüksektir. Günlük 5 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir.