Hamd alemlerin ve zerrelerin Rabbine, Salât ve Selam güzeller güzeli elçisi Muhammed'ül emine olsun.

   “Şu iki hasım Rabb’ları hakkında çekişiyorlar. Kâfirler için ateşten elbise biçilmiştir. Onların başları üzerine kaynar su dökülecektir.” mealindeki ayetler Bedir günü birbiriyle karşılaşan 6 kişi ki, Müslümanlardan Hamza bin Abdülmüttalip, Ali bin Ebu Talib ve Ubeyde bin Haris ile üç müşrik hakkında nazil olmuştu.

Yine Uhud günü de Hz. Hamza (r.a.) savaş aslanlarının başında gelen bir kahramandı. Peygamberimiz (s.a.v.)’in Hz. Hamza hakkında “Seyyidü’ş-Şüheda/Şehidlerin Efendisi” buyurduğu rivayet edilir. Zira Hz. Hamza müşriklerle çarpıştığı o gün oruçlu idi ve orucunu açmadan şehid edilmişti.

Uhud’da şehid edildikten sonra sarıldığı hırka, Hz. Hamza’ya kısa geldiğinden, baş tarafına çekilince, ayakları açıldı. Ayaklarına çekilince de, baş tarafı açıldı. Peygamberimiz (s.a.v.) hırkanın baş tarafına çekilmesini, ayaklarının ızhır otu ile kapatılmasını emretti. Peygamberimiz (s.a.v.) başını kaldırıp sahabe-i kiram efendilerimize bakınca onların ağladıklarını gördü. Onlara “Niçin ağlıyorsunuz?” diye sordu. “Yâ Rasûlallah! Amcana geniş bir kefen bulamadık da, onun için ağlıyoruz.” dediler.

     Bu mektup Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellemin amcası Hz.Hamzayı sevenlere bir uyanış tebliğidir. Ey Hamza yüreklim! Sancakları ovalara, dağlara ve göklere dikme vaktidir. Ölü toprağı dağıtma, HasbunAllah ve ni'mel vekil(ALLAH bize yeter. O ne güzel vekildir) deme vaktidir. Bir mümin kalsa, gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam diyebilme, zalimin yüreğini korkuyla patlatma vaktidir.

            Hamzam oruçlu kılıç sallardı
            Küfrün üstüne yıldırım gibi dalardı
            Dağ gibi dururdu Nebi yanında
            Şehadet şerbetini içti Uhud Dağı'nda

     Selam olsun seher ehline. Sahip çıkan eline diline. Ramazan ayına hürmet gösterip benzeyen O Nebiyi(s.a.v) muhtereme....