Atlar ‘Mal’ değil, ‘Canlı’dır!

Bakmak ve görmek çok farklı şeyler, birazda idrak meselesi.

 

Geçtiğimiz Pazar günü Hz. Süleyman Cami çevresinde gezerken atlı fayton gördüm! Sonrasında ise para karşılığında at üstünde fotoğraf çekmek ve 50 metre tur atıldığına rastladım. Bu durum beni üzdü.

 

Çünkü atlar şehir merkezinde dolaşabilecek yapıya sahip değiller. İnsan kalabalığı içinde strese girer ve Diyarbakır sıcaklığını da düşünürsek yaşamları olumsuz etkileniyor. Hele bir araba kazası geçirmeleri durumunda iyileşmeleri çok zor.

 

Bir gazeteci olarak bunun araştırmasını yaptım ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden öğrendiğim bilgiye göre izinsiz yapıldığını da öğrendim.

 

Konuyla ilgili HAYTAP Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler ile konuşup haberini yaptım. Çünkü bu bir hayvan istismarıydı!

 

Haber üzerine gelen bazı yorumlar, durumun çok normal olduğu ve tepkiye gerek olmadığı yönündeydi. Yani onlar sadece bakıyorlar. Atın neler yaşadığını görmüyorlar!

 

Türkiye’nin birçok yerinde atların şehir merkezinde kaldırılırken Diyarbakır’da böyle bir duruma hem insani hem de bir gazeteci olarak normal görmüyorum.

 

Aslında toplum olarak bunu bilincinde olup atların kullanılmasına müsaade etmemeliyiz fakat bu seviyeye gelmememiz maalesef zaman alacak. Ancak yetkililer buna dur diyebilir, demeliler de…

 

At sahibi, atı kendi yaşam alanında yaşamasını sağlamalı, onu şehir merkezinde kullanılmaya zorlamamalı.

 

Biz insanlar, hayvanlarla birlikte yaşadığımızın bilincinde olup onları birer mal gibi değildi canlı olarak görmeliyiz.

 

Umarım yetkililer durma müdahale eder ve Diyarbakır’da böyle bir istismar devam etmez.