"Nerede o eski bayramlar?" Kendimi bildim bileli hep bu klişe soru dillerde dolaşır.

Peki, nedir bu eski bayramların özelliği de, insanlar yaşadıkça özlemleri katlanarak artar bu eskide kalmış bayramlara.

İnsanlar yaş aldıkça eskiyi hep özler. Çünkü eskiden doğallık vardı. İnsan ilişkilerinde, yiyecek içeceklerde tat vardı, doğa katledilmemişti, mahallece pikniğe gidilirdi, eskiden saygı ve sevgi diye bir şey vardı, bencillik ayıp sayılırdı. Gösteriş ayıplanırdı. Büyüğe saygı, küçüğe sevgi gösterilirdi.

Koruyamadık...

Bu güzel örf ve adetlerimizi, kaybettik.

Kayıplar hep özlenir.

Şimdilerde o güzel adetlerimizi kaybedince başka toplumların halen koruduğu adetlere özenerek bunları kendi kültürümüze adapte etmeye çalışıyoruz maalesef ama uymuyor. Sırıtıyor...

Sırf adet yerini bulsun diye; havuz başında şortla güneşlenirken atılan bayram kutlama mesajları, her türlü duygudan uzak hazır metinler, toplu mesajlar vs.

Kaybettik...

Doğallığı, içtenliği, sevgiyi, saygıyı, örf ve adetlerimizi.

Bizi biz yapan bütün değerlerimizi kaybettik maalesef.

Aslında soru yanlış. "Nerede o eski bayramlar?" yerine; "Nerede o eski Örf, Adet, Gelenek, Göreneklerimiz?" Diye sorgulamak lazım kendimizi.