Ülkemizde hem hırsızlık olaylarına hem de terör örgütlerinin olası sansasyonel eylemlerine (saldırılarına) karşı özel ve kamu kurum ve kuruluşlarında alınan özel güvenlik önlemlerinin tüm okullarda da alınmasının oldukça gereklilik arz ettiği düşüncesindeyim.
Ülkemizin huzur ve asayişini bozmak isteyenlerin her türlü yasadışı eylem ve tuzaklarına karşı karakollar, emniyet ve jandarma teşkilatları, hastaneler, bankalar, barajlar, elektrik santralleri, baz ve uydu istasyonları gibi hassas bölgelerde (noktalarda) en üst seviyede alınan güvenlik tedbirleri okullarda da alınmalı ve bu tedbirlerin bugüne kadar neden alınmıyor olmasına da gerçekten anlam vermiş değilim.
Ülkemizin aydınlık bir geleceği için çocuklarımızı güle oynaya gönderdiğimiz okullar da kanaatimce hassas bölgelerden biridir, ya da biri sayılmalıdır. Özellikle de okulların giriş-çıkış saatlerinde okullar önünde oluşan yoğunluk kazaları davetiye çıkardığı gibi bir amaç için örgütlenmiş olanların (kötü niyetli insanların) olası saldırına da oldukça açık olduğu herkesçe aşikardır.
Bazı okullarda özel güvenlik olsa da ancak çoğunlukla okullarda özel güvenliğin olmadığını ve bu nedenle öğrenci velisi olsun olmasın herkesin rahatlıkla (dedektörle üstü başı aranmadan) okula istediği gibi girdiğini ve okuldan istediği gibi çıktığını görüyoruz.
2 çocuklu bir baba olarak çocuklarımı okula götürüp okuldan aldığımda okul önlerinde hiçbir güvenliğin olmadığını ve buradaki yüzlerce öğrenci ve öğretmenin olası saldırı ve risklere karşı can güvenliğinin tehlike altında olduğunu maalesef görüyorum, görüyoruz. Okulların içi ve dışı her ne kadar güvenlik kameralarıyla izleniyor olsa da okulların bahçe kapısının sürgüsüne çoğunlukla dışarıdan yapılan müdahaleyle açılabildiğini ve bunun da kötü niyetli olanların olası eylem ve saldırılarını oldukça kolaylaştırdığını üzülerek özellikle belirtmek isterim.
Özellikle de son yıllarda başta ABD olmak üzere birçok ülkede okulların (bazen de camilerin) terör örgüleri ya da herhangi bir grubun silahlı saldırısına uğradığını ve bunun sonucunda da birçok insanın, masum çocuğun, öğretmenin henüz hayatlarının baharındayken maalesef hayatlarını kaybettiğini, anne- babasının, yakınlarının yüreğine ateş düşürdüğünü basında ve televizyonlarda hepimiz ağlayan gözlerimizle görüyoruz.
Bu ve buna benzer üzücü ve olumsuz durumların (hadiselerin) yaşanmaması, bu olasılıklara imkan vermeyip engel olmak için ben buradan bir veli olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunmak istiyorum: Lütfen, yarınlarımızın aydınlık geleceği olan pırıl pırıl öğrencilerimiz için özellikle de eğitim alanında yaptığınız eşsiz devrimleri de göz önünde bulundurarak tüm okullarda güvenliğin alınmasını Milli Eğitim Bakanımız Sayın Mahmut Özer’den bilhassa istirham ediyorum.
Bakanlık olarak her bir öğrencinizin can güvenliğini ‘en az kendi can güvenliğiniz’ bilerek alacağınızdan hiçbir kuşku duymamakla birlikte güvenlik için tüm okullarda bir an önce özel güvenlik personellerinin alınmasını ve okulların giriş-çıkış saatlerinde yaşanan kalabalığa da kalıcı bir çözüm bulmanızı bir kez daha sizden istirham ediyorum.
Her bir çocuğun, öğrencinin gülüşünde yaşanmamış tertemiz bir hayat saklı olduğunu ve her bir çocuğun, öğrencinin gülüşünün şartsız koşulsuz her şeye bedel olduğu bilinciyle hareket ederek hepimiz çocuklarımıza ve onları yetiştiren değerli ve fedakar öğretmenlerimize hep birlikte seve seve sahip çıkalım!