Anayasa gereği 18 Haziran’da yapılması gereken ancak; çeşitli nedenlerle öne çekilen Cumhurbaşkanlığı seçimi 14 Mayıs 2023’te yapılması kararlaştırıldı. Önceki seçimlerde olduğu gibi önümüzde ki seçimlerin de oldukça hararetli ve hareketli geçeceği görülüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demkrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan oluşan “6’lı masa”da geçen cumadan bu yana şiddeti ölçülemeyen büyük bir deprem yaşanıyor.
Geçen hafta cuma günü yapılan 13’üncü toplantı sonucunda ancak ‘Cumhurbaşkanlığı ortak aday’ konusunda sözde uzlaşmaya vardıklarını ve bu adayının da yarın (Pazartesi) yapılacak toplantıyla açıklayacaklarını duyuran 6’lı masa’, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 13’üncü toplantı sonrasında yaptığı zehir zemberek açıklamalarıyla yıkılıp enkaza dönüştü.
“İYİ Parti kıskaca alınmıştır. Bir tercihe zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir. Ucube zihniyete karşı ayakta durmaya devam edeceğiz. İYİ Parti dayatmaya mecbur bırakılmış, tercihe zorlanmıştır. Elbette buna boyun eğmeyecektir. Toplantıda 5 siyasi parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığını dile getirdi. 6'lı masa artık bir noter masasına dönüşmüştür. 6'lı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Sayın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulunmak istiyorum. Kritik kırılmanın eşiğinde millet sizi göreve çağırıyor. Bu vazife reddedilemez, görmezden gelinemez bir vazifedir. Bu çağrının sahibi millettir. Bu karar milletindir. Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız.” diyen Meral Hanım, hem Millet İttifakı’na (6’lı masa’ya) hem de bu ittifakı destekleyen milyonlarca halka meydan okuyarak herkesi ve her şeyi görmezden geldi.
“Cumhurbaşkanlığı ortak aday” için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’a yaptığı çağrının sahibinin millet olduğunun altını çizen Meral Hanım, hiç beklenmedik bir şekilde devirip enkaza dönüştürdüğü 6'lı masanın artık millet iradesinin kararlarını yansıtmadığını ve ucube bir zihniyete sahip olduğunu iddia etti. Yukarıdaki çağrısıyla CHP yönetimini karşı karşıya getiren Meral Hanım’a, 5’li masa, 5 partinin yöneticileri ve bu masaya gönül veren her kesimden art arda sert tepkiler geldi.
6’lı masanın bugüne kadar yaptığı her toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Cumhurbaşkanlığı ortak aday”larının olmasının ihtimaline dahi hiçbir zaman sıcak bakmadığını görüp anladığımız Akşener, yapılan 13’üncü toplantıda Kılıçdaroğlu’nun “ortak aday” gösterilmesine şehr koyup (karşı çıkıp) 6’lı masadan kalktı.
6’lı Masa’yı 5’li (5 ayaklı) bırakan Meral Hanım’ın masadan ayrılması Cumhur İttifakı’nın (AK Parti, MHP) lehine olacağı kanaatindeyim. Çünkü 6’lı masanın bugüne kadar yaptığı toplantılar ve bu toplantılarda tereyağından kıl çeker gibi alıp kamuoyuna açıkladığı önemli kararların hem kendi seçmeninin hem de milletin nezdinde (zihninde) artık hiçbir anlam, önem ve değerinin kalmadığı Meral Hanımın yukarıda sarf ettiği zehir zemberek sözlerinden apaçık anlaşılıyor.
Daha düne kadar 6’lı masanın tüm çalışma ve projelerinin arkasında olduğunu, 6’lı masanın ülkeye yeni bir soluk, yeni bir imaj, yeni bir siyaset, ülkeye gerçek anlamda demokrasi, hak-hukuk, adalet, eşitlik getireceğini, ülkenin aydınlık geleceği için umutlarla dolu yeni bir yol haritası çizdiklerini her platformda haykıran Akşner, bugün Kılıçdaroğlu’nun ortak “aday”lığına tahammül edemeyerek masayı ayağıyla devirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AK Parti dönemi boyunca girdiği her seçimden mağlup ayrıldığı bilincinde olan Meral Hanım, yaptırdığı anketlerde de Kılıçdaroğlu’nun “ortak aday” gösterilmesinin kendilerine seçimleri yeniden kaybettireceği sonucunu görmüş olmalı ki 6’lı masayı satarak böldü.
Vakti zamanında CHP’nin kendisine transfer ettiği milletvekilleriyle ancak İYİ Parti’yi (kendi partisini) kuran Meral Akşener, bugün 6’lı masadan ayrılıp masadakileri de “ucube zihniyet ve kararlarını da millet iradesinden yoksun” olarak nitelendirmesi başta CHP olmak üzere bu masaya gönül veren herkesi derinden hayal kırıklığına uğrattı. Meral Hanım, bu hareketiyle adeta sağ gösterip sol vurdu bu masanın seçmenlerine, ve ona gönül verenlere. 6’lı masadaki çoğunluğun “ortak aday” kararını beğenmediği, bu karara tahammül edemediği için karşı çıkarak masayı bölen Meral Hanım, tıpkı bir insanın ekmek yediği kapıya ihanet ettiği gibi hem 6’lı masaya hemd e onun seçmenlerine büyük bir ihanet etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bugün bu masaya ve seçmenlerine yaptıkları; tıpkı vakti zamanında AK Parti’den ayrılarak kendi partilerini kuran ve bugün AK Parti’yi ve onun siyasi ve ekonomik politikasını eleştirip yerden yere vuran Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Ali Babacan’ın yaptıkları gibi oldu.
6’lı masanın millet ve vatan iradesinden uzak ve yoksun olduklarını, 6’lı masanın bir ortak aday ve ülkeyi yönetme konusunda dahi anlaşamadıklarını, 6’lı masanın ülkeyi kalkındıracak proje ve çalışmalara karşı olduklarını, 6’lı masanın ülkeyi içte ve dışta yönetecek güç, irade ve kabiliyete sahip olmadıklarını bugüne kadar her yerde ve her zaman defalarca dile getiren Cumhur İttifakı’nın (AK Parti ve MHP’nin) bu söylemleri, bugün hem Millet hem de Cumhur ittifakı seçmenlerinde kabul göreceği (doğru olduğu) algısı oluşuyor gibi.
Yeni bir Türkiye için yola çıkarak bugüne kadar aynı masa etrafında birçok kez toplanan ve bu masada yeni bir Türkiye’nin inşası için binleri aşan yazılı metinlerin hazırlandığı 6’lı masadan Akşener’in ayrılması; söz konusu 6’lı masanın bugün resim çizen, fişleri ve dört işlemi öğrenmeye çalışan, ‘daha dün annemizin kollarında yaşarken’ şarkısını söyleyen, beslenme çantasındaki yemeğini çıkarıp yiyen ana/ ilkokuldaki minik öğrencilerinin ders çalıştığı bir masadan ibaret olduğu algısı ortaya çıktı.
Okullarda ders bitince, tatil olunca masalar boş kalır; oysa ülkeyi yönetmek veya yönetmeye talip olmak için ders de bitse, tatil de olsa masalar her daim dopdolu olmalıdır. Millet ve Cumhur ittifakının bugün derslerini (sınavı) geçti mi yoksa geçmedi mi kararını seçim gününde elbet millet verecektir.