Ramazan Yardım Kolilerine Kitapta Bırakılsın

Birçoğumuz yaşamımızın sağladığı kazanımların farkında olmakla birlikte, bu kazanımların nasıl elde edildiğini de öngörebilmektedir. Bunlar arasında gezerek yenidünyalara ufuk açmak, sinema izleyerek kişisel evrenimizi geliştirmek, çalışarak ve araştırarak deneyimler elde etmek, bir şeyleri karalayarak zihin dünyamızı renklendirmek ve belki de en önemlisi olması kaydıyla, okuyarak kişisel ruhumuzu güçlendirmek gibi konular bulunmaktadır. Kitaplar ucuzdur, çok da pahalı değildir. Ancak insan hayatı kitapları anlayarak okuduğunda, bu ucuzluk yerini gelecek süreçlerde kazanımlarını sergileyeceği büyük bir zenginliğe dönüşecektir.

 

Maslow, bir teori ortaya atarak ihtiyaçlar hiyerarşisini belirler. Burada en önemli ve en kıymetli kilit nokta ise şu maddesidir, “Kendini gerçekleştirme gereksinimi.” Yani erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü, önyargısız ve hakikatleri kabul ederek davranmak güdüsünden bahsetmektedir. İşte, bunu sağlayan en önemli ana etken de kitaptır. Yani kitap, mukaddes ve kadim bir ihtiyaçtır. Örneğin dini kitaplar, insanların okuyup bir şeyler elde etmesini sağlamak, iyiyi ile kötüyü ayırt etmek için insanoğluna sunulan kutsiyetlerdir ya da edebi kitaplar, sanatsal kitaplar, vb. her türlü aktarımın sağlandığı eserler kişiye tamamen yarar sağlamakla eş güdümlüdür…

 

Çoğu kitapların neredeyse her biri, insanoğlunun kendi karakteristik özelliğine vurgu yapılması için bireylere, toplumlara, halklara, milletlere, insanlığa sunulmuş olan elle tutulur ürünlerdir. Kitap cansızdır ama içini açıp okuduğunuzda canlı varlıklardan bin kat daha faydalıdır. Kitabın iyisi ya da kötüsü olmaz, bir şeyler öğrenip kavramışsanız, size fayda sağlamıştır. Kitap(lar) uzun yolculukların ve dört duvar arasında yalnız geçirilen hüznün, mutluluğun, sevincin ya da kıskançlığın oluştuğu, meydana geldiği günlerde en iyi dost, en kıymet arz eden arkadaştır. Yani, “Kitap hayattır, kitap yaşamın ta kendisidir.”

 

Sözü fazla uzatmadan sadede geçmek isterim. Bildiğiniz üzere Kovid-19 adı verilen ve ne yazık ki halen tüm dünyada etkisini sürdüren Koronavirüsün ülkemize verdiği en büyük zararlardan biri de, çocukları ve gençleri eğitimlerinden alıkoyması, mahrum bırakmasıdır. Her ne kadar MEB ve YÖK bu dezavatanjlı durumu sanal sınıflarla, online eğitimlerle gidermeye çalışsa da, eminim ki çok da büyük bir fayda sağlamadığını görmüşüzdür. Bunu giderebilmenin yolu nedir, öğrenciler evdeyken ellerine kitap verip, kendilerini geliştirebilmelerini sağlamaktır. İşte, burada Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bahsettiği husus ön plana çıkıyor. Kişinin kendisini gerçekleştirme gereksinimi. Bu gereksinimin asıl ana teması okunan kitaplar, elde edilen fikirlerle sağlanır. İş bu kapsamda Ramazan ayında bulunduğumuz süre zarfında birçok kamu kurumu, parti, vakıf, STK, vb. kuruluşlar ihtiyacı olan ailelere yardım paketleri ya da kolileri ile yardımcı olmaya çalıştılar. Ancak anladığım kadarıyla önemli bir diğer ihtiyaç maddesi, ürünü olan “Kitap(ları)” bırakmayı unuttular. Ramazan ayımızın bitmesine az bir süre kalmış olsa da, bu süre zarfında yardım paketlerine mutlaka ama mutlaka kitapların da bırakılması gerektiğini bilmeleri hususu kendilerine sunulmalıdır, aktarılmalıdır. Tabi bu fikirle sadece Ramazan ayında değil, ihtiyaç sahiplerine yapılan tüm yardım kolilerinde uygulanmasını da temenni ederim.

 

Çocuk masalları olur, öyküler, hikayeler, romanlar olur, yani bireyin okuyarak kendisini geliştirebileceği her bir eser olur, lütfen kitapları da bu kolilerin arasına dahil ediniz. Ayrıca bu konu da eğitimcilerde de yardım alınmalıdır. Çünkü özellikle çocuklar için uygun olmayan kitaplar da olabilir.

 

 Yazımın ilk kısmında kitapların ucuz olduğunu söyledim. Toptan alınan kitaplar daha ucuzdur. Aynı zamanda kitapların insanların geleceğine nasıl zenginlikler ve faydalar sağladığını da açıkladım. Toptan okunan kitaplar bireyi daha zengin, daha faydalı edecektir. Bu yarar ve fayda da Türkiye’mizin gelecek kuşağına, birikimli olmaları hususunda muazzam bir fayda sağlayacaktır. Aksi bir husus ise, kitaplarla buluş(a)mayan evlatlarımızın, kardeşlerimizin ne yazık ki yanlış yollara ve gereksinimlere itileceğini lanse etmektedir.

 

“Kitap Hayattır, Kitap Yaşamdır” mottosuyla hareket edip, Ramazan ayımızın son günlerinde ihtiyaç sahibi ailelere kitap bırakacak her bir teşkilata şimdiden teşekkürlerimi sunar, kitap bırakmayan ya da bırakmayı unutan teşkilatlara da, kitap bırakmanızda çok büyük fayda olacaktır. Öneride bulunacak her bir kitapsevere de şükranlarımı belirttiğimi huzurunuzda dile getirmek isterim.

 

Sanat ile edebiyat ile sinema ile ve yaşamın tüm gereksinimleri ile bu aziz memleketi en güzel yerlere getirecek, kutsal kent olan Diyarbekir’imize en güzel hizmetleri sunmanın yolunu arayacağımız diğer yazımızda görüşmek dileğiyle, hoşça kalın…