Siyasetin yüzü

‏Ortamın çok güzel olmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Sokaklarda bombaların patladığı, terörün kol gezdiği insanların çevresinden çekindiği bir dönem. Aslında birileri sürekli düğmeye basıp basıp duruyor. Dış mihrakların ülkemiz üzerinde oynayamadığı oyunları, değişik planlar kurarak amacına ulaşmak için bu oyunları değiştirerekısıtıp ısıtıpönümüze getirmeye çalışması, işleri içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Basından haberleri takip ediyorum da hemen hemen her gün verilen şehit haberi ve ya çatışma ya da patlayan ve ya patlatılan bombalar ile ilgili haberler. 

     Peki, kim suçlu? 
     Toplum mu, basın mı siyasi erkler mi? Defalarca pek çok alanlarda günün yorumları yapılır, herkes kendisine yakın bulduğunu savunur, yakın bulduğunu korur. Taraf tuttuğu konu ile ilgili durumları ballandıra ballandıraistediği şekilde halka dayatır ve ya dayatmaya çalışır. Kıran kırana tartışır ve halkı bu duruma alıştırmaya çalışır.
     Peki, gerçek nedir?

     Gerçekten halk bu duruma, herkesten duyduğu bu haberlere sıradanmış gibi alışır mı?
    Gerçek nedir? Konuyla ilgili yorumlar mı, konuya toz kondurmamak mı?
Bizler şöyle bir gerçeğe dönelim. İnsanlar ölüyor. Sokaklarda bombalar patlıyor. Birileri terör estiriyor, kişiliklere saldırılar yapılıyor. Çalışan siyasiler rahat bırakılmıyor ve hatta siyasetlerine leke sürülmeye çalışılıyor.

 Ülkenin geleceğini birileri ele mi geçirmeye çalışıyor?

İyi güzel de siyasi partileri yöneten siyasetçilerin kendi işlerini bırakıp bunlarla uğraşması ve sürekli bu durumlara cevap vermesi mi gerekiyor. Bırakalım da siyasiler makamlarında ülkeyi düşünsünler, halkı düşünsünler. Halkın isteklerine cevap versinler. Ülkemizin kalkınmaya ihtiyacı var. Bu kalkınmada ağır bir yol var. Bu yollarda taş da var, diken de, gül de......

Kolay olsaydı bu yol, herkes yol alırdı. Engelleyiciler yeri geldiğinde birleşme yoluyla konuya el atıyorlar. Daha sonrada ortalığı karıştırıp bırakıyorlar. Olanlar ise halka oluyor. Cezasını halk çekiyor. Oysa kien doğru yol, en kararlı yol, insanın kendisine en yakın gelen ama ortak paydada buluştuğumuz en emin ve güvenilir yoldur.

Hiç şüphesiz burada halka düşen çok önemli durumlar vardır. İyi gözlemlemek, doğru düşünmek, iyi araştırmak, günü iyi takip edip iyi değerlendirmek. 

Siyaset iyi amaçlar beslenerek yapılır. Her yapılan siyasette bir amaç, bir anlam vardır. Siyasetçinin en büyük amacı ülke olmalıdır. Ülkeyi ve ülke içinde yaşayan toplumu korumak olmalıdır.