DİYARBAKIR’IN SİYASİ VE DİNİ TARİHİ (20)


Ermeni Kilisesi M.Ö. birinci yüzyıl başında
Suriye’de Selevkoslar Krallığının çöküşü üzerine
Ermenistan Kralı II. Tigran, Yukarı Mezopotamya
ve Suriye’ye doğru yayılma siyaseti izleyerek
egemenliğini bugünkü Lübnan’ın güneyine
dek sürdürmüştür. Meryem Ana Kilisesi
dışında Diyarbakır ve çevresinde geçmişte inşa
edilmiş başka manastırlar da vardı. Ancak
Roma İmparatorluğunun müdahalesi üzerine
II. Tigran, Roma kuvvetlerine yenilmiş ve ele
geçirdiği toprakları terk etmiştir. 367 yılında
da Perslerin istilasıyla Ermeni Krallığı yıkılmış
ve halkının çoğu İran ve Mezopotamya’ya sürülmüştür.
Hıristiyanlıktan önce Mecusilik
dininin aralarında yaygın olduğu Ermeniler,
Süryanilerle aynı dönemde Hıristiyanlığı kabul
etmiştir. Ermeni Kilisesi rivayetlerine göre
henüz ilk devirlerde Adday (Thaddeus) ve Bartholomeus’unmisyon
çalışmalarıyla, Hıristiyanlık,
Ermenistan’ın çeşitli bölgelerine girmiştir. Ermeniler,
toplu olarak Hıristiyanlığı ilk kabul
edenlerden olduklarını ve “Apostolik” (havarilere
ait) bir özellik taşıdıklarını ileri sürerler. Ermenilerde
de, Süryanilerde olduğu gibi farklı
mezhepler mevcuttur. Gregoryen Ermeniler dışında
Katolik ve Protestan Ermeniler de vardır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde,
impratorluğun farklı yerlerinde yaşayan Gregoryen
Ermeniler arasında yapılan misyonerlik
faaliyetleri etkili olmuş, aynı durum Diyarbakır’da
da görülmüştür. Diyarbakır’da yapılan
misyonerlik faaliyetleri sonucu XIX. yüzyıldan
itibaren bölgede yaşayan Ermeniler arasında
Protestanlık mezhebi ortaya çıkmıştır. Misyonerler,
faaliyetlerinde Ermeniler arasında Süryanilere
oranla daha çok başarılı olmuşlardır.
Misyonerlerin, Diyarbakır’da kurduğu okullarda
okuyan Ermeniler diğer din mensuplarına göre
gelişmiş, yüzyıl içerisinde yaşam standartları
yükselmiştir. Pratik ve temel bilgilerin öğretildiği
okullardan, değişik alanlardaki lise ve yüksekokullardan
zanaat erbabı, Ermeni aydınları,
öğretmenleri, tarihi belgeler, Ermenistan’daki
ilk Hıristiyan cemaatin kuruluşunu III. yüzyıl
olarak gösterir. M.S. 230 ve 301 yıllarında takibata
uğradıkları haberleri vardır.
Günümüzde Diyarbakır’da sadece iki
Ermeni kalmıştır. Bugün Diyarbakır’da Ermeni,
Süryani, Keldani tüm Hıristiyanların ortak
ibadet yeri Meryem Ana Süryani Kilisesidir.
Başta Süryaniler ve Ermeniler olmak üzere
Hıristiyanlar ve Müslümanlar asırlarca Diyarbakır
ve çevresinde bir arada yaşamışlardır.
Bunun sonucu olarak nişan, düğün, evlilik,
taziye (yas için yapılan hazırlıklar, ölünün arkasından
yemek dağıtılması) ile ilgili geleneklerde
bu topluluklar arasında benzerlikler olduğu
görülür.