Devlet kapısı İslâm ordularına açılır. Vasiyetleri üzerine ölümlerinden sonra tarih kokan topraklara dualarla uğurlandılar.

“Kalbimin lekesini tevhid nuruyla silsem
Bebek oldum ağladım, gülerek ölebilsem” 

derdi rahmetli Hocam Hanifi Kara Zazaların aydın kişileri ilkleri yapıyor mezar taşına yazılmasını vasiyet etmişti bu beyiti aklıma getirdi hüzünle Diyarbakır'ın Fethi burada başlıyor.

Bastığım topraklardaki adımlarımı atarken düşünüyorum Fetihten Medeniyetler seviyesine ulaştırmak için verilen vaazları özenle dinlemeye devam ediyorum inşallah yakında çıkacak olan editörlüğünü yapmış olduğum kitaplardan biri olan Sevgili Yazarım Hatice Noyan’ın romanını özetlersek konusu Diyarbakır topraklarında geçer aklınızdan çıkarmayın lütfen ve takip ederek izleyebilirsiniz.

Diyarbakır öyle güzelsin ki hat tablo gibisin, derinliğinde anlamlıdır Gizler bir şekilde dile getirmeye çalışıyoruz dinimiz İslam'ın vicdan ve merhametini gösterenlere selâm olsun inşallah.

Ankara'dan gelen arkadaşlar ile birlikte Fatih Paşa Kurşunlu Camii; diğer adıyla Bıyıklı Mehmet Paşa Cami Avlusunda 
Osmanlı torunları ecdadını tanıdıkça yâd ediyoruz. Geçmişin izinden giderek Kudüs ve Mescid-i Aksa bilincimiz artıyor.

”Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez.”

Bölgenin sorunlarını çözmek için atanan Adamıştır kendini Diyarbakır sevdamız artarak devam ediyor.

Osmanlı zamanında 8 Osmanlı Valisi vasiyetleri üzerine ölümlerinden sonra tarih kokan topraklara dualarla uğurlandılar.

En çokta yüreklere dokunan, mezar taşlarında okumamız ve anlamamız için kitabelerde bıraktıkları gizli saklı hazinedir. 

Kaynak gösterilmeden kullanılamaz iktisap edilemez değiştirilemez “İrfan Yıldızlarının” yolculuğuna devam ediyoruz aşağıda listelenmiştir. Osmanlı zamanında tekrardan teşekkür ederiz.

Osmanlı zamanında ki Diyarbakır Valilerimizi kabirleri başında andık Gulê.

Vasiyetleri üzerine ölümlerinden sonra mezar taşlarına yazdırdıkları kitabeleri düşünüyorum gelecek kuşaklara eserler bırakmak ve bize neleri miras bırakmışlar bu mesajlarda anlamaya öğrenmeye bekliyoruz, küllerinden yeniden doğarız Dağ kapıdan yeşerttim Umutları Bizi Biz Yapan Bizi Millet Kılanlar sizlerle birlikte mezar taşlarında  Kitabelerinde anlatıyor o dönemde yaşadıkları ne varsa..

Bıyıklı Mehmed Paşa
“Diyarbekir vilayeti beylerbeyi büyük komutan ve hayırsever Bıyıklı Mehmed Paşa, 24 Muharrem 928 / 24 Aralık 1521 Salı gecesi fani dünyadan ebedi aleme göçtü. Allah merhuma mağfiret etsin, mezarını kıyamet gününe kadar mamur etsin. Allah Diyarbekir’i de karışıklıklara ve tuzaklara karşı korusun.”

Özdemiroğlu Osman Paşa
“Sultan Murad Han'ın Paşası, Özdemiroğlu Osman Paşa, Şirvan’ı fethetti. İran Şahı Muhammed onun yüzünden yedi yıl tahtını terk etti. Tatar lideri padişaha baş kaldırdı. Hemen ortadan kaldırılması için emir verildi. Şirvan'ı terk edip başkaldıran hana gitti. Başını kestikten sonra bir han yaptı. Dönüp Tebrizi aldıktan sonra vefat etti. Osman dünyada nam yapıp ahirete göçtü. Yıl 1585.13”

Fetihten Medeniyetler seviyesine ulaştık ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyoruz dedi.

Zincirkıran Ali Paşa 

“Zincirkıran” namı ile bilinen bahçenin ona ait olduğu tahmin edilmektedir.
Naaşı Diyarbekir'de Zincirkıran Türbesi’ne defnedilmiştir.
Türbe, Diyarbekir merkez Fatih Paşa Mahallesi İç Kurşunlu Sokak’ta Nasuh Paşa Camii’nin güneyinde, bahçenin içindedir.

Çeteci Abdullah Paşa 

“Çete savaşlarında başarılar elde ettiğinden dolayı “Çeteci” olarak kalmıştır namı.Mezarı günümüze ulaşamamıştır. 
Mezar taşında şair Lebib’in beyitleri vardı. 
Kaynaklarda bu manzum tarihin son beyiti bulunmaktadır.

Düştü bir mısranın fevtine tarih LEBİB
Ni’amı afv ola zadı Çeteci Paşa’nun 1174/176016”

İbrahim Paşa 

“Mezar taşındaki kitabede yazan sözleri 
Bu Diyarbekir eski valisi İbrahim Paşa’nın mezarıdır. Allah, ona merhamet ve mağfiret etsin. Allah, hoşlanıp arzuladığı şekilde ona lütfuyla muamele etsin. Onun mezarını ziyaret edenlerden de razı olsun. Mezarını ferah kılsın, yerini cennet etsin. İbrahim Paşa, Şehzade lakabıyla bilinir. Allah onu güzellik ve hoşgörü ile karşılasın. Kutlu ruhu için fatiha okuyun. Yıl:1228/1813.18”

Mehmet Reşid Paşa 

“Ölümsüz olan bir tek Allah’tır. Bu dünyada kaderin pençesinden 
kurtulmanın imkânı yoktur. Eyvah, ne yazık ki onun gibi böyle bir kahraman 
bile toprağa düşürülüyor. O güçlü atılgan aslan yani Reşit Paşa, bir defada bütün 
düşman kurnaz tilkileri yok ederdi. Köprü etmiş idi kılıcını o reis işaret edene. Her 
zaman düşman kanı akıtıldı. Her bir savaşta memnun oldukları apaçıktır. Hem 
iki âlemin şahı hem padişahı. Noktalı harfler ile yazıldı tarih bak. Reşit Paşa’nın 
yerini ebedi saray eyle.”

Esad Muslih Paşa 

“Kalem ve kılıç sahibi, âlim ve vezirlerin şahı, Ayaş müftüsünün oğlu 
Esat Paşa hazretleri, lakabı “Muhlis”tir ve maharetli bir şairdir. Sözü (şiiri) şairler  arasında eşsiz idi. Mükemmel buyruklarıyla ulaştığı derecelerde adaleti yaymakla halktan dua alırdı. Son rütbesi hatayi-i Kürdistan olup. Kanun hükümleri onun emrini yerine getirirdi. Amid’de yetmişi aşacak değerli emir gelip niyet etti ahirete. Herkesin geçici dünyada macerası budur. Bir pula değmez dünya. Kanlı gözyaşları akıtan gözlerle ve yanık bağırla, ayın elimden bir daha dönmemecesine gitmesine ağıt yakardım. Allah’a yalvarıp tarih düştü NUSRET deyip, ki olsun cennet 
bahçeleri merkezi Esad Paşa. Bu kitabe merhumun oğlu Yusuf Sıddık tarafından 
20 Rebiülevvel 1267/ 23 Ocak 1851’de yazılmıştır.”

Mahmud Paşa

“O (Allah) sonsuzdur. Aynı isimde bulundu Mahmud Muhtar oğlu istenilen, arzu edilen amaca ulaşması için şefaat eyler. Cidde valisi iken yedi kere hacca gitti. Kıskanılacak derecede yüksek mertebedeki kişi olan Mahmud beni 
Muhtar Yemen’in fethiyle bilindi. Kürt ülkesine valiyken onu ecel aldı ah! O neşeli insan kendine Diyarbekir’i öleceği yer olarak seçti. Burada cevherin tarih vardır ve ölen kişin ölüm tarihi sadece noktalı harfler dikkate alınarak ifade edilmiştir. Allah senin makamını cennette makam-ı Mahmûd eylesin. 1276/1859.”

Osmanlı zamanındaki Diyarbakır Valilerimizi kabirleri başında andık Gulê.

Çeteci Abdullah Paşa’nın kabri bilinmemektedir.
Bıyıklı Mehmet Paşa yaptırdığı caminin
doğu haziresine gömülmüştür. 
Şeyhzade İbrahim Paşa’da aynı hazireye gömülmüştür. Çünkü bu mezarlık daha sonra Şeyhzade ailesine mensup kişilerin 
defnedildiği mezarlık haline gelmiştir. Özdemiroğlu Osman Paşa, Fatih Paşa 
Camii’nin kuzeydoğu köşesindeki türbesine gömülmüştür. 
Zincirkıran Ali Paşa kendi adıyla anılan bahçesinde inşa edilen türbeye gömülmüştür.
Mehmet Reşit Paşa, Esad Muslih 
Paşa ve Mahmud Paşa ise Sahabe Türbesi’nin önündeki revağa gömülmüştür.
“Osmanlı torunları olarak ecdadımızı yad ediyoruz.
“Öldüğün gün adın, silinmemeli
Bu dünyada kalan, izin olmalı.
Topluma yön veren, sağlam delilli
Mâziden, âtiye; sözün olmalı.” diyoruz ve Ekliyoruz;
Sayın Diyarbakır Valimiz Murat Zorluoğlu'nun daha önce de “Hayde Trabzon” ve Kahramanmaraş Trabzon arasında Uluslararası Edebiyat Şiir Günleri ile birlikteydi. Diyarbakır Sevdalıları Sosyal Medya için neler yapılabilir olduğunu göstermek için atacağı adımları izleyin derim.
***
Dip notlar;

Nasuh Paşa avlusundaki abdesthane suyunun cilde faydaları nelerdir? İlginize şimdiden teşekkür ederim.

***

99 yıldır dimdik ayakta durdukları davalarına sahip çıkan sevdiklerinin beklentilerine cevap vereceğini düşünüyorum gelecek kuşaklara eserler bırakmak zorunda kaldım acılarını paylaştım.

***
Diyarbakır müze ziyaretim sırasında Arap-İnci veya Bacı Kardeş kabrini sordular, nitekim bulduk, ziyaret ettik.
Aslında bu ikibkabir hakkinda henüz araştırma devam ediyor.l şöyle ki “ İslâm tarihi alanında araştırmalar yapan Dr. Arafat Yaz, Mervani hükümdarları üzerinde yaptığı makale çalışmalarında üç ayrı kaynaktan edindiği bilgiler doğrultusunda iç kalede bulunan ve halk tarafından Arap-İnci veya Bacı-Kardeş olarak tabir edilen mezarların, aslında Mervani devletinin son hükümdarı olan Nasırüddevle Mansur ve eşi Sittünnas bint Amidüleimme Said bin Nasrüddevle'ye ait olduğunu söyledi.”

***
Son olarak sözlerimi tüm hükümlülerimiz için Affet Türkiyem ile birlikte bitirelim ve Sevgi Ekelim Gül Koksun Dünya diyerek sözlerini tamamladı.