Kurtuluş Savaşı, Atatürk ve Diyarbakır: 12

Değerli Okurlarım,

Mustafa Kemal 21 Nisan günü gönderdiği telgrafta Cuma Günü, Cuma namazından sonra meclisin açılacağını duyurduktan sonra çok beklemeden 22 Nisan 1920 tarihinde, Diyarbakır’ın da içinde yer aldığı bölgelere şu tebliği göndermiştir:

 

‘‘Dakika geciktirilmeyecektir. 22.4.1920

Bütün Valiliklere, Müstakil Sancaklara, Kolordulara, Nazılli’de Albay Refet Beyefendi’ye, Bursa’da 20’nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa Hazretleri’ne, Bursa’da 56’ncı Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendiye, Balıkesir’de 61’inci Tümen Komutanı Albay Kâzım Beyefendiye.

Tanrı’nın lütfuyla Nisan’ın 23’üncü Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından, o günden itibaren askerî ve sivil bütün makamlara bütün milletin tek merciinin Büyük Millet Meclisi olacağı bilgilerinize sunulur.

Hey’et-i Temsiliye adına Mustafa Kemal’’

 

Efendiler, daha sonraki dönemlerde Mustafa Kemal Paşa’yı, Türkiye Büyük Millet Meclisi oylamasıyla Başkanlığı’na seçtiler. Hiç duraksamaksızın hemen Bakanlar Kurulu’nun kurulması önerisi geldi ve bu kurul da gerçekleşmiş oldu. Genelkurmay işlerini de yürütmek üzere, Büyük Millet Meclisi’nde 11 bakanlı bir Bakanlar Kurulu meydana geldi. İlginçtir ki, bu çalışmaların her biri, 23 Nisan’dan bir hafta kadar zaman ile gerçekleşmiştir.

 

Bir sonraki dönemlerde ise Nutuk’ta Atatürk’ün aktardığına göre bir takım iç isyanlar gerçekleşmiş oldu. Bu isyanlar kısaca Anzavur ve Düzce İsyanları; Yenihan, Yozgat ve Boğazlıyan İsyanları da olmak üzere, güney sınırımızda geçen olaylar da bulunmaktaydı. Güney sınırımızda gerçekleşen isyanların asıl gayesi; Milli aşiretinin beyleri olan Mahmut, İsmail, Halil Bahur, Abdurrahman Bey’ler, güneyde bir takım düşmanlarla gizlice ilişki ve bağlantı kurduktan sonra; Siirt’ten Dersim dolaylarına kadar uzanan bütün aşiretlerin beyleri sıfatını takınarak, o bölge boş olmalı ve bölgeyi baskı altına almalıyız, davasına kalkıştılar.

 

Fransızlar,1920 yılı Haziranı’nın başlarında, Urfa’yı ikinci defa zapt etmek için hareket ettikleri zaman, Milli aşireti de Siverek’e doğru ilerledi ve buna karşı, o bölgede bulunan 5’inci Tümenimiz görevlendirildi. Bu tümen o bölgedeki millî kuvvetlerimizle de desteklendi. 19 Haziran 1920 tarihinde, birliklerimizin takibi altında, Güneydoğu yönünde düşman bölgesine kaçmaya mecbur edildi. Bu aşiret, bir süre düşman bölgesinde hazırlandıktan sonra, 24 Ağustos 1920’de üç bin atlı ve develi ve bin kadar da piyadeden ibaret bir kuvvetle yeniden bizim topraklarımıza geçtiler ve Viranşehir yakınlarına geldiler. Âsiler, aman dilemek maksadıyla geldiklerini söyleyerek o bölgedeki komutanlarımızı aldatıp, tedbir almakla ihmale düşürdüler. Bu sırada, o yakınlarda dağınık halde bulunan müfrezelerimize saldırarak onları yendiler ve 26 Ağustos 1920’de Viranşehir’i işgal ettielr. Haberleşmelerimze ve bağlantımıza engel olmak üzere de, o bölgedeki bütün telgraf hatlarını kestiler.

Ancak on beş gün sonra, 5’inci Tümen’in Siverek, Urfa, Resulayin ve Diyarbakır’da bulunan birliklerinden gönderilen kuvvetlerle bize bağlı aşiret kuvvetleri asileri yenebilmişlerdir. Takip edilen Milli yeniden güneye, çöle kaçtı.