Okulların Açılması Sorunsalı
Günlerdir okulların açılması herkesin gündeminde. Eğitimle ilgili ilgisiz herkes okulların açılması ile ilgili fikir beyan etmekte. Kimisi açın artık okulları, diyor. Kimisi vakalar bu kadar artarken okulların açılması doğru değil, diyor. Kimisi herkesi aşılayın, aşısızları okula almayın diyor. Kimisi ben çocuğumu asla aşılamam, diyor. Kimisi maskeye karşı çıkıyor, kimisi mesafeye...
Birçok uluslararası kuruluş okulların açılması gerektiğini vurgulamakta. Dünya olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Her ülkenin salgınla mücadele şekli, aldığı önlemler kendine has. Kimi ülke okulları hiç kapatmadı. Kimisi tam kapattı. Bizde ise bir aç iki kapa oldu. Çocuklar bir ay okula gittiler; vakalar artınca kapandı okullar. Tekrar açıldı tekrar kapandı.
Bizim eğitim sistemimizde daha önce hiçbir sorun yokmuş, bütün sorunlarımız pandemiyle beraber başlamış gibi bir algı var. Okulların açılıp açılmaması bu kadar konuşulacağına mevcut sorunların çözümü için neden hiçbir şey yapılmıyor?
Yapılan tek şey: bir eğitim uzmanı, bir doktor, bir bilim kurulu üyesinden oluşan bir grupla okulların açılması ile ilgili tartışmanın yapılması. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan biri de çıkıp demiyor ki, "Bizim pandemiden önce başka sorunlarımız var. O sorunların çözümü için çalışalım."
Doğu ve güneydoğudaki ilkokullar yetersiz. Bina yok, öğretmen alınmıyor. Özellikle Diyarbakır, Van, Şanlıurfa gibi şehir merkezlerinde sınıf mevcutları ellinin altına düşmüyor. Elli en iyimser rakam. Yetmişe dayanan sınıf mevcutları var. Şehir merkezleri devamlı göç alıyor. Ama yeni okul yapılmıyor.
Atanmayan binlerce öğretmen yıllardır atanmayı bekliyor. Sınavdan iyi puan almalarına rağmen herhangi bir alım yapılmıyor. Okullar sadece temel derslere önem veriyor. Geçen yıl okullar açıkken haftada sadece iki gün gitti çocuklar. Bu pandemiden dolayı sosyal hayatı neredeyse yok olan çocukların okulda daha rahat oyun oynamaları, sosyalleşmeleri için gerekli ortam oluşturulmalıdır. Çocuklar sanatsal çalışmalara ve sportif faaliyetlere yönlendirilmelidir.
-Bütün okullarda kaynak kitap terörüne son verilmelidir.
-İlkokul birinci sınıftan başlatılan çoktan seçmeli test ağırlıklı ödevlere son verilmelidir.
-Adrese dayalı kayıt sisteminde merkez okulların yükü hafifletilmelidir.
-Okulların fiziki alanları düzenlenmelidir.
-Öğrenciler teneffüsler dışında açık havada zaman geçirmelidir.
-Çocuklar doğayla temas ettirilmelidir.
Benim en acil çözüm önerilerim bunlar. Bunlar yapıldığında kimse okulların açılması tartışmasını yapmayacaktır. Çünkü gerek kalmayacak.