Medyanın Tarihsel Serüveni (Sunum Becerisi)

Etkili bir biçimin ürünü ve meselesi olarak ele alınan sunum becerisi, didaktik olarak ele alındığında gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler için çok büyük bir kozu da beraberinde barındırmaktadır.

 

Nitekim sunum becerisi yüksek olan ülkeler ve kişiler, sundukları görsel ve metinsel içeriklerle bir çok gücü de elinde bulundurabiliyor. Tabi bunların ne olduğunu sorduğunuzu anlıyor ve bu düşüncenin altyapısı olarak farkına varabiliyorum. Bu meselenin iç yüzünde görseller olarak, metinsel olarak güçlü argüman ve karşıdaki kişiyi etkileyebilecek bir biçimde donanıma hakim olmak yatmaktadır.

 

Sadece bunlar da yeterli değildir. Karşıdaki kişinin düşüncesine hakim olmak kolaydır.

Mamafih onun düşüncesini değiştirip, kendi arzuhallerine yadsıtmak daha da gücü elde toplamak için daha önemlidir. Bu meseleyi parça parça ve maddelerce aktarabilmemiz daha önemli olacaktır. O vakit meseleyi özellikle 3 maddeden sunmamız iyi olacaktır.

 

•Veri (data)

•Malumat, enformasyon(information)

•Bilgi (knowledge)

 

İlk olarak olaya verisel, yani datasal olarak baktığımızda şu şekildeki sonuçların önümüze çıktığını söylememiz pek tabii ki mümkündür; Karşıdaki kişiyi en iyi şekilde etkilemenin yolu elbette ki elde ettiğimiz veriler, datasal bilgiler ve bulgulardır. Bunların elimizde bulunup oluşturulduğu bir sunum yapısı ister istemez karşıdaki kişiyi en iyi biçimde etkilemek için barındırdığımız birikim olacaktır.

Tabii bunun dışında data olarak elde edilen veriler dahilinde sadece kişiyi kendimize çekmiş olmayacağız. Aynı zamanda bizimle zır bir düşünceye sahip olan ferdin fikirsel ve düşüncesel yapısını da çok basit bir biçimde değiştirmiş olacağız. Bu durumun gerçekleşip hayata geçmesi demek, siyasetçiler için bir rey demek, ekonomiyle uğraşanlar için tabiri caizse money demek ve eğitim safhasıyla uğraşanlar içinse yeni bir dinamik ve oluşumun gerçekleşmesi için arzulanan bir fert demektir.

 

Bunlarla beraber yaşanan hadiseler, aynı zamanda birikimin de oluşmasına zemin hazırlayacaktır.

Diğer bir mesele de enformasyon olarak information hususunun gerçekleşmesidir. Nitekim resmi kaynaklardan elde edilen bilgi ve birikimlerin çatısı altında hareket ettiğimizde şöyle bir hakikatin de gün yüzüne çıktığını söyleyebiliriz; Sonuç olarak bir belgeyle bir çok düşünceyi yıkabilir ve bu kapsamda karşıdaki kişiyi çok basit bir biçimde kendi düşünce lehimize çekebiliriz. Buradan gelen güç ve kuvvetin doğru yolda ve yönde ilerlemesi dahilinde, birbirinden önemli başarının da gelebileceğini söyleyebiliriz. Enformasyon doğru bilgi demek olduğu için, en realist bulguya da ulaşmamız gerektiğini belirtmemiz gerekir. Nitekim eğer doğru bilgi ve bulguyu elde edemezsek, yanlış bilgiyi de gerçek bilgiymiş gibi sunarsak, buradan da dezanformasyon ouşturmuş oluruz. Tabii bunun vereceği zarar ve sıkıntı da çok büyük olur. Hiç şüphesiz topluluğun, halkın veyahut milletin galeyana gelerek oluşturacakları bir karşıt duruş, bir çok konuda da tartışmaların ve çatışmaların çıkmasına zemin oluşturmaktadır.

 

Doğru bilginin elimizin altında olması demek, bir çok meseleye de olumlu anlamda hesap vermemiz demektir. Keza burada oluşarak kalıplaşacak bir hakikat kitlesi, beraberinde büyük bir desteğin ön planda olmasın vesile olur. Üçüncü olarak da “Bilgi” meselesi karşımıza çıkar. Eğer doğru bilgiyi elimize almamız dahilinde büyük bir başarı sergilemek istediğimizde, kitlelerce bu düşünceyi de harekete geçirebilmek her halükarda uygundur. Bilginin gerçek olması ve gündemde bulunan bir husus olması, beraberinde hem başarıyı, hem de mutluluğu getirebilecek bir konunun oluşmasını sağlayabilmektedir. Geleceğimizin aydın gençleri olan İletişim Fakülteleri’nin genç ve tecrübe kokmak isteyen gençleri, bu meselenin de önemini anlamalı, kavramalı, düşünce olgusu ve yapısıyla beraber harekete geçirmelidir. Hiç şüphesizdir ki bu yapılmadığında, aynı güzergah altında hata ve yanlışın da yaşanabileceğini hem anlamamız, hem de kavramamız gerekmektedir. Bunun dışına çıkarsa hem tecrübesizlik, hem bilgisizlik, hem de bir o kadar cahillik yapmış oluruz. Bu durumun da yaşanması, aynı anda etik olmayan konuların da gün yüzüne çıkmasına zemin hazırlamaktadır. (Devam edecek)…