Uzaktan Eğitim Demek Asosyal Öğrenci Demektir

Tarihler Mart aylarını gösterdiğinde, ülkede yaşanan salgın tedbirleri ve önlemleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın birçok konuda yapılacak pandemi tedbirleri yanında üniversitelerin de 3 haftalığına bir tatil süreci geçireceklerini belirtmişti. Evet, Aradan neredeyse tam 10 ay geçti ve ne üniversiteler açıldı, ne de bununla alakalı net bir tarih aktarıldı.

 

Tıp okuyan öğrencilerin, mimarlık ve mühendislik eğitimi alan gençlerin, bunun yanında birçok alanda akademik eğitim kapsamında uygulamalı ve yüz yüze yapılması gerekilen derslerin uzaktan eğitim dediğimiz online sistemler ile gerçekleşmesi maalesef ki beraberinde birçok eşitsizliği, dezavantajlığı ve dahi hayal kırıklarını beraberinde getirdi. Peki, neler oldu? Köyde yaşayan bir fert internete bağlanamadı, interneti bulduğunu var saydığımızda wifi ya da mobil verilerle derslerine giremedi, girdiğinde elektrikleri kesildi ve otomatik yoklama olduğundan ötürü yoklamadan yok sayıldı. Velhasıl kelam pandemi sürecinde eğitimin yine ağa babasını, maddi bütçesi yeterli olan aileler alırken, ekonomik olarak sorunlar yaşayan fertler arasında psikolojik bunalımlar meydana geldi. Filhakika eğitimciler online eğitimlerin yüz yüze eğitim kadar iyi olmadıklarını bildiklerinden dolayı, öğrencilere duble ödevler sundu (-ki bu şartlarda bilgisayarı ve telefon noktasında iyi sürüm kullanamayan öğrenciler aynı şekilde buralarda da bilgiye ulaşım noktasında maalesef yeterli olamadılar.)

 

Filhakika işin özüne baktığımız zaman öğrenciler 3 hafta tatillerinin olduklarını düşündüklerinden ötürü tüm giysi, kıyafet ve hijyen malzemelerini eğitim aldıkları üniversitelerin öğrenci yurtlarında ya da tuttukları kiralık evlerde bırakmışlardı. Fakat okul açılmadığından ötürü öğrenciler ekstra bir maliyet vererek yeniden eşyalarını almak amacıyla gidiş ve geliş olmak üzere otobüs ya da havayolu parası ödemek zorunda kaldılar. Keza öğrenciler ne yazık ki termallerdeki yüzde yüze varılan zamlar dolayısıyla, daha önce 60 TL'ye gittiği üniversitesine 120-150 TL değişen fiyatlarla gitmek zorunda kaldılar. Bunun geliş maliyeti de aynı fiyatta olduğunu varsayarsak, bir öğrenci sırf malzemelerini, giysi, kıyafet ve hijyen malzemeleri ile okulda işlediği derslerin notları olsun, kitapları, vb. nesneleri olsun almak için sadece ama sadece yol parasına 240 TL ödemek zorunda kaldılar. Bunların yanında ödedikleri konaklama, yiyecek ve içecek maliyetlerini saymıyorum bile.

 

Aynı zamanda normal şekilde haftada sadece 1 dersin 3 saatlik işlenişi, uzaktan eğitim kapsamında 1 dersin 1 saate indirgenmesiyle güncellendi. Yani bir eğitmen öğrencilerine 3 saatlik dersliğinden 2 saatini öğrencilerine verememiş, aktaramamış oldu. Bunların yanında pandemi dolayısıyla birçok esnaf kapalı olduğundan ötürü, öğrenciler iş bulma noktasında da sorunlar yaşadı, evde kaldıkları süre boyunca yaşadıkları ruhsal ve psikolojik sorunların acısını aile tartışmalarıyla, aile içinde gelişen süreçler nedeniyle sözlü ya da fiziki şiddete varan sorunlarla birebir maruz kaldılar, kalmak zorunda bırakıldılar. Aynı şekilde online eğitim ve derslik sistemlerinin, uzaktan eğitim kapsamında EBA ve ZOOM ile benzeri sistemlerde çökmesi, siber saldırılara maruz kalması, dijital ortamda 3. kişilerin dersliklere girerek kayıtlar alıp hem öğrencileri, hem de eğitmenleri rahatsız eden nedenlere yol açarak bunları dijital platformlarda paylaşmaları ile birlikte kişisel kanunları hiçe sayarak suça alet olmalarına rağmen, yinede herhangi bir sonuca varılamayan sorunlar ortaya çıktı, vukuatlar yaşandı. Keza sağlık bölümlerini okuyanlar, önlisans hakkı kazananların üniversitelerini dahi gör(e)memiş olmaları bile büyük bir hüzne ve acıya sebebiyet vermektedir.

 

Üniversiteler gençlerin sosyalleşmesi, entelektüel kapasitesinin artması, arkadaşlık ve meslektaş ilişkilerinin gelişmesi, akademik ve güncel her türlü bilginin tartışılması için gerekli ortamlardır. Bunun için öğrencilerimizin kampüste olmaları gerekiyor, gerekmektedir. Maalesef uzaktan eğitim dediğimiz online dersler ne kadar iyi tasarlanmış olursa olsun, öğrenciye bu ortamı yeterince sağlamıyor, sağlayamamaktadır. Çünkü yüz yüze eğitim, öğrencilerin hayatını derslikleri sosyalleştirirken; online eğitimler ise öğrencilerde bir assosyal boyutlandırmayı gün yüzüne çıkartıyor.

 

Pandeminin dünyaya elbette ki teknoloji kullanımı bağlamında faydaları oldu ama sadece ülkemizde değil, tüm dünyada anlaşılacağı üzere hiçbir eğitim ve öğretim sistemi yüz yüze eğitimin yerini tutamadığı anlaşılmış oldu. Bu sebepledir ki başta ülkemiz olmak üzere, tüm dünyada eğitim ve öğretim alanlarının salgının boyutu artmayacak şekilde, pandemi kurallarına uyulacak bir biçimde açılmasını umut ediyor, gerekli çalışmaların zamanı ve vakti geldiğinde yetkililer tarafından uygulanmasını huzurunuzda arz ediyorum. Sevgiyle ve esenlikle kalınız...