Tarım, bir meslek kolu olmaktan öte yaşam tarzıdır.

Çağların ve medeniyetlerin başlangıcında birincil etken olan Tarım'ın pekte değerinin farkında olmasak da insan yaşamını derinden etkilemektedir.

Öz'ümüzden kopuk günümüz yaşantısında doğanın bizlere sunduğu besinlerin değerini ve öneminin bilincinde olmadığımızı besinlerin kaynağı olan tarıma göstermediğimiz önemden öngörülebiliriz.

Bireyin düşüncesinden toplumsal algılara ve Devlet politikalarına kadar bir çok yaklaşımda tarımsal üretimin yapıldığı kırsal alanlara dair ötekileştirici ve acınası düşünce hakim olmaktadır.

Kırsal yaşamın bu denli ötekileştirici olmasının elbette ki temel sebeplerinden merkezi ve yerel yönetimlerin tam anlamıyla sosyal hizmet anlayışını uygulayamadıklarından kaynaklanmaktadır.

Tarımsal üretim için kırsalda yani köylerde yaşayan tarım işçilerimizin ailelerinin ve çocuklarının yaşamlarında da bu eksikliklerin izlerini görebiliriz.

Bayramı seyranı dinlemeden resmi tatili olmayan köylerde müthiş emek sarf eden 7'den 70'e Çiftçilerimizin Emek ve Dayanışma bayramını sosyal medyalarda, Metropol kentlerde ve bürokratik koltuklarında kutlamanın samimiyetle olduğunu en az ben kadar çiftçiler de inanmıyorlar.

Siz bayramlarını kutlarken onlar akşam yemeğinizin bakliyatını, ekmeğinizin buğdayını ve tüketeceğiniz etin hayvanını üretmek için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyorlar.

Evet bir gün de olsa Emek için farkındalık yaratmak güzel ama Emeğin karşılığını vermek zaruriyetttir.