Stres, anlık olarak gelişen ve kişiyi tehlikeye sokacağı düşündüğümüz olay veya düşüncenin sonunda vücudumuzda tedirginliğe yanıt olarak gösterilen fiziksel, zihinsel ve ruhsal tepkidir.
Ağır iş yükü, sosyal ilişki bozuklukları, maddi-manevi eksiklikler, yaşanılan travmalar stresin kaynağı olabilir. Stres ruh hali değişimidir ve kaygı, endişe, heyecan gibi farklı duygular yaşamaya neden olur. Stres durumu iştah üzerinde iki yönlü etkilidir. Yaşanılan stres, kaynağına göre kişiden kişiye iştahsızlık veya tam tersi durumu gerçekleşebilir. Uzun süren iştahsızlık durumu ağırlık kaybı, halsizlik, kas kaybı, kaliteli uyku eksikliği, vitamin-mineral eksikliği, bağışıklığın zayıflaması gibi hayat kalitesini düşüren sorunlara neden olabilir. Stres durumunda adrenal bezlerden salgılanan kortizol hormonu vücuda salınır. Bu hormon uzun süreli salgılandığında yağ hücrelerindeki enerjiyi ortaya çıkarır. Ancak yağ hücrelerinin boşalttığı yakıt nedeniyle, midede kazınma hissi yaşanır ve kişi şiddetle yemek yeme arzusu duyar. Böylece kişiler yüksek şekerli, yağlı ve hazır gıdaları tercih edebilir. Pizza, şeker içeriği yüksek gıdalar, çikolata, hamburger ve benzeri fast food yiyeceklerin tüketiminde artış yaşanabilir. Bu durum bütün vücut dengesini bozan bir beslenme şeklidir. Tüketilen besinlerin ortak iki yönü kalorilerinin yüksek, besin değerlerininse düşük olması. Ayrıca bitkisel besinlerden alınan koruyucu (kanserle ve başka hastalıklarla savaşan) bir takım kimyasallardan da yoksunlar. Yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı uygulanmalı. Stres durumunda kortizolun etkisini azaltmak için vücudumuzda mutluluk hormonları olarak bilinen seratonin ve dopamin hormonları etkilidir. Bu hormonların salınımını triptofandan zengin yiyecekler tüketilebilir. Bazı gıdalar stresin etkisini azaltabilir. Somon balığı, hindi eti, zeytinyağı, yumurta, peynir, yoğurt, mercimek, kuru fasulye, nohut, soğan, sarımsak, taze meyveler, kurutulmuş meyveler, fındık, ceviz, badem, dereotu, maydanoz, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler triptofan zengin gıdalar sayılabilir. Günde 2 bardaktan çok kafeinli içecek içmemenizi öneririz. Kafeinli içecek tüketmek stresi arttırır. Kafein kortizol ve adrenalin hormonunun salınımını arttırdığı için kafeinli içeceklerden uzak durmanız stresle mücadelede önemli bir rol oynar. Kola, çay, kahve ve enerji içecekleri konusunda dikkatli olun. Bunlar yerine bizi sakinleştiren ve uyku kalitemizi artıran papatya, melisa, lavanta ve rooibos içerikli çayları tercih edilebilir. Kortizol hormonu tansiyonumuzu yükseltir, tuz ve tuzlu gıdaların tüketimi sınırlandırılmalı. Günlük 5 gram tuz kullanımı ihtiyacımız karşılar ve fazlası tansiyonumuzu yükseltebilir. Tuzun tüketimini kısarak günlük 5 porsiyon sebze ve meyveler tüketimi olmalı potasyum alımı artırılmalı. Kortizol kan şekerini yükseltir, kan şekerimizi hızlı yükselten şeker, kola, gazoz gibi gıdalar yerine posa içeriği yüksek kan şekerini hızlı yükseltmeyen meyve, sebze, kurubaklagiller tercih edilmeli. Stres vücuttaki C vitamininin atılımını gerçekleştirir. Bağışıklık sistemine etki eden C vitamini eksildiğinde stresle birlikte hastalıklara neden olur. Bunun yanı sıra günlük C vitamini ihtiyacı karşılanmadığında kortizol seviyesi yükselecektir. Bu da daha stresli bir ruh haline girmenize neden olur. Bu yüzden düzenli olarak limon gibi gıdalardan C vitamini ihtiyacı karşılanmalıdır. Günlük su tüketimi artırılmalı ve yetişkin bir insan 8-12 bardak su tüketmeli. Günlük 30-45 dk yürüyüş veya uygun egzersizler yapılmalı. Kapalı ortamda uzun süre kalmak D vitamini eksikliğine neden olabilir bu durum stresin kaynağı olabilir. D vitaminin ihtiyacımızın %80 ‘ni güneşten gelir. Günlük ortalama 20 dakika uygun vakitlerde tenimiz güneşlenmeli.