Şöhreti geçen yüzyıldan günümüze ulaşan, ünlü kişilerden olan Kırımlı Mustafa Cemiloğlu, geçtiğimiz kasım ayı içinde 80. Doğum yıldönümünü idrak etti.
Kırım Tatarlarının lideri, siyasetçi, Ukrayna Parlamentosu Üyesi olan tam adıyla Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, ülkemizde ve Dünyanın çeşitli ülkelerinde hakkında çok yazılar yazılmış ve yayımlanmıştır.
Mustafa Cemiloğlu, 13 Kasım 1943’te Kırım’ın Sudak şehri yakınlarında‚ Ayserez köyünde dünyaya geldi. Safinar Cemilova ile evlidir; Hayser Cemiliev, Elzara Abduldcelilova, Eldar Ebubekirov adlarında üç çocuk babasıdır. Vasfiye Hayrova, Hanefi Cemilev, Dilara Seyitveliyev, Gülzar Abduramanova, Hasan Cemilev, Şevkiye Hasanova adlarında altı kardeşi vardır.
1998'den beri Ukrayna Yüksek Şurası üyesidir ve kurulduğu tarih olan 1991'den itibaren kadar Kırım Tatar Millî Meclisi'nde başkanlık yapmıştır.
Alman işgali esnasında Mayıs 1944'te Stalin’in Kırım Tatarlarını sürgüne göndermesi ile birlikte, Kırımoğlu da altı aylık bebek olarak ailesiyle sürgüne gönderildi. Taşkent Üniversitesi'nde öğrenim görme talebi, Nazi Almanyası'nın Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni işgale giriştiği Doğu Cephesi'ndeki Lvov-Sandomierz Taarruzu sırasında, Nazilere yardım eden ve Sovyetler Birliği'ne ihanet eden bir aileye mensup olduğu gerekçesi ile reddedildi.
Sürgün yaşamı sırasında resmen Özbekistan’da yaşamasına karşın verdiği insan hakları mücadelesi sürecinde birçok kez sürgüne gönderildi, hapse ve çalışma kamplarına atıldı. 12 Ekim 1986 tarihinde ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyet lideri Mihail Gorbaçov arasında gerçekleşen Reykjavik Zirvesi'nde Sovyet aydını Andrey Saharov, Sovyet tümgenerali Pyotr Grigorenko ve Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Cemilev’in hürriyetlerine kavuşması karara bağlandı. 1989 yılında gizlice Kırım’a döndü. 1991 yılında ise Gorbaçov Kırım Tatarlarının vatanlarına dönmesine izin verdi. Bundan sonra soyadı alarak faaliyete girişti
Kırım Tatarlarının yürütme organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi'nin kararı ile kendisine "Kırımoğlu" soyadı verildi.
Ekim 1998’de, Halkını sürgünden barışçı yollarla ve olağanüstü bir mücadeleyle Vatanlarına döndürmeyi başardığı için Birleşmiş Milletler Mülteciler ve Kaçaklar Yüksek Komiserliği tarafından Nansen Madalyası ile ödüllendirildi. İlk defa 1954 yılında Eleanor Roosevelt’e verilmesiyle başlayan bu ödülü alanlar arasında Valéry Giscard d’Estaing (1979), Kral I.Juan Carlos (1987), Richard von Weizsäcker (1992) gibi ünlü devlet başkanları da bulunmaktadır.
2003 yılında Ukrayna Bakanlar Kurulu kararıyla insan hakları mücadelesi, milletler arası ilişkilerin geliştirilmesine katkısı nedeniyle şeref diplomasına layık görülen Cemiloğlu’na aynı yıl
Uluslararası ilişkilerin gelişmesine ve devletin kalkınmasına şahsen sağladığı katkılardan dolayı ve 60. Doğum yıldönümü kutlamaları vesilesiyle Ukrayna cumhurbaşkanlığı tarafından Yaroslav Mudrıy nişanı verildi.
Dünya Demokrasi Hareketi’nin, 2006 yılının Nisan ayında İstanbul’da, o tarihte T.C.Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan toplantısı vesilesiyle 5 Nisan 2006 akşamı Hilton Oteli’nde düzenlenen bir törenle Cemiloğlu’na Dünya Demokrasi Hareketi’nin “demokrasi ödülü” verildi.
Kırım Tatarlarının değerli lideri bir grup batılı aydın ve bilim adamları tarafından 2011 yılı Nobel Barış Ödülüne aday gösterildi ise Rusya’nın tepki göstermesinden çekinilerek, maalesef bu ödül gerçekleşmedi. O başvuruya ben de Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu Başkanı olarak imzamı koymuştum.
15 Nisan 2014 tarihinde Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Kırımoğlu’na Cumhuriyet Nişanı verdi.
Eski Polonya Cumhurbaşkanı Lech Walesa adına verilen ilk Dayanışma Ödülü 4 Haziran 2014 tarihinde Kırımoğlu’na verildi.
Kırımoğlu’na 6 Temmuz 2015’te Litvanya Şövalyelik Nişanı verildi. Kırımoğlu bu nişanı Vilnius’te bulunan Cumhurbaşkanlık Sarayı’nda Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite’nin elinden aldı.
75. Doğum yıldönümü günü nedeniyle de, 13 Kasım 2018 tarihinde düzenlenen bir törenle, Kırımoğlu’na Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko tarafından “Özgürlük Nişanı” takdim edildi.
Bilindiği gibi, daha sonraki süreçte, Rus kökenli üyelerin çoğunlukta olduğu Kırım Parlamentosu, Rusya Federasyonu’na katılma kararı aldı. Çok geçmeden Rusya Federasyonu, Kırım Cumhuriyeti’ni ilhak etti. Böylelikle Kırım Ukrayna Cumhuriyeti’nden ayrılmış oldu. Zira halen devam etmekte olan Ukrayna-Rusya savaşı devam etmekte olup, başta Mustafa Cemiloğlu olmak üzere Kırım Tatar liderleri Kırım’dan ayrılıp, Ukrayna topraklarına, özellikle de Kiev’e yerleştiler.
Kuşkusuz bizim için Kırım’daki Tatar kardeşlerimizin mutlu olmaları ve mutlu yaşamaları önemlidir. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sonu ne olur, maalesef kestiremiyorum. Şimdilik Kırım’da yaşayan soydaşlarımızın yaşantılarında önemli bir değişiklik yoktur. Umarım ve temenni ederim ki, yakın bir gelecekte savaş sona erer, Mustafa Cemiloğlu ve arkadaşları selametle Kırım’a dönerek, eski düzenlerini sürdürürler.
Ben gerek Kırım’da, gerekse Türkiye’de Cemiloğlu ile defalarca görüştüm. Birlikte toplantılara katıldık. Onun samimi bir Türk yürekli insan olduğunu anladım ve sevdim. Fethiye’de düzenlediğimiz Türk Dünyası Kurultayımıza onur konuğu olarak davet etmiştim. Ama o gelememiş, fakat kendisini temsil etmek üzere muhterem eşi Safinaz hanımı göndermişti. Cemiloğlu’nun 80.Doğum yıldönümünü kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Fotoğraf: Mustafa Cemiloğlu ile Kırım’daki bir toplantıda