Din-Mitoloji ilişkisinde Mitolojinin Din Üzerindeki Etkisi-69

 

Malik-i Ejder Türbesi

Hesp-i Res Kavl’ında ismi geçen Malik-i Ejder’in

(Malik el-Ester) bir savaşta, Balıkçılarbası

Semti’nde yaralanarak bir parmağını kaybetmiş

olduğuna inanılmaktadır. Bazılarına göre Malik-i

Ejder Diyarbakır’da görev yapmıstır. Balıkçılarbası’nda,

Asefçiler sokağında bulunan Malik-i

Ejder Ziyareti’nde yalnız bir parmağının gömülü

olduğu söylenmekte ve bu türbe haftanın belli

günlerinde ziyaret edilmektedir. Kavlda, Malik

el-Ester’in Hz Peygamber ve sahabelerle beraber

savaşa gittiği söylenmektedir. Oysa Malik el-Ester’in,

Hz Peygamber’i hayatta iken görmediği

Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın kumandasında Bizans’a

karsı yapılan savaşlarda tanınmaya başladığı ve

sadık bir Hz Ali taraftarı olduğu ifade edilmektedir.

Yine kavlda Hz Peygamber’in bu savasta dişinin

kırıldığı, düsmanların Medine’ye saldırmak istediği

anlatılmaktadır. Bu anlatılanlara Uhud Savaşı ile

Hendek savası sırasında yasananlar benzemektedir.

Bilindiği gibi Uhud Savası’nda Hz Peygamber,

atılan bir taş sonucu yaralanmış ve bir dişi kırılmıstır.

Hendek Savaşı’nda da Müsrikler değişik kesimlerle

ittifak kurarak Medine’yi kusatmışlardır. Savaştan

sonra da antlaşmayı bozan Beni Kurayza Yahudileri

üzerine yürümüşlerdir. Malik el-Ester ismi telaffuz

kolaylığı nedeniyle Malik-i Ejder, olarak söylenmektedir.

Malik b. El- Haris b. Abdiyegus el-

Ester en-Nehai (ö.37/657 ?), Yemen asıllı Mezhic

kabilesine mensuptur. Yermuk savasında bir gözünü

kaybettiği için “Ester” (göz kapakları ters çevrilmiş)

lakabıyla meşhur oldu. Sadık bir Hz Ali taraftarı

olarak bilinir. Mısır’ın Kulzum vilayetinde vefat

etmistir.