Diyarbakır’da Müzeler-17

İSKENDER   PAŞA KONAĞI

Diyarbakır en ünlü konaklarındandır. Diyarbakır merkez Sur İlçesi İskender Paşa Mahallesi  Telgrafhane Sokakta bulunan tarihi İskender Paşa Konağı , 1551 yıllında Diyarbakır Valiliğine atanan  ve on dört yıl  burada valilik yapan  Diyarbakır ‘ın  12 Valisi İskender Paşa tarafından yapılmıştır.

 Konak Diyarbakır ev mimarisini yansıtılmaktadır. Birbirine yapışık iki blok halinde yapılmıştır. Yaklaşık 35x35 m. EK büyûk avlunun (1225 m2)zemini tamamen taştandır. Avlu oldukça büyük olup, içinde büyük bir bahçe mevcuttur. Bahçenin etrafı diğer evlerin duvarlarıyla çevrilidir. Konak L şeklinde harem bölümü ve arkada ise selamlık bölümü halinde yapılmıştır. Konağın güney kanadında yan yana gerisi avluya taşkın üç ve iki; batı kanadında ise iki gözlü birer eyvan vardır.Selamlığın zemin katı da üç gözlüdür. Eyvan sayıları tamamen bir zenginlik göstergesidir. Konak ‘Vakıf Müzesi’ olarak kullanılmak üzere Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Konağın, vefat edene kadar sahibi olan Reşit İskenderoğlu’nun konak hakkında verdiği şöyledir: “Paşa, H. 961’de kendi adını taşıyan Camii şerifin inşaatına başlamıştır. Bundan sonra halen mevcut ve kısmen harap olmuş Selamlık ve Harem bölümlerini kapsayan ikametgâhını yaptırmıştır. Şimdi paşanın zamanında yapılan bölüm korunarak bu güne kadar gelmiştir. Bu kısmın özel ve karakteristik bir mimari stili vardır.

 Yerli yabancı mimar veya sanat tarihi mensup ve fakülte öğrencileri bunu inceleme konusu yapmakta ve doktora tezi seçenlere de rastlanmaktadır. O tarihlerde Selamlık bir çeşit hükümet konağı vazifesi görmekte idi. Paşa, burada akşamları başlayan ve gecenin geç saatlerine kadar süren edebi, ilmi, tarihi ve dini söyleşi ve tartışmalarını zamanın davet ettiği âlim ve şairlerle yapmaktan özel bir zevk alırdı. Bu selamlıklar Cumhuriyetin kuruluş tarihine kadar devam etmiştir.” Yapının mimari özellikleri ise, Doğan Erginbaş’ın “Diyarbakır Evleri” adlı eserinde verdiği bilgilerle şöyledir:

“Konağın ahır kısmının üstünü örten tonoz ve kubbeler   çepbalerinde beyaz taş bulunması bu eskiliğin alâmetidir. Evin selâmlık kısmı yıkılmıştır. Hali hazırda bir kısmının harabeleri mevcuttur.

Üç büyük kırık kemerli havuzlu eyvan ile buradan girilen üç oda ve bu kısmın oda yanında havuzsuz, eyvan ve selâmlık geçidi ile üst kısımda merdivenle çıkılan çardak denilen adalardır. Bunların yanında ahır kısımları bulunmaktadır. Şimale bakan bu kolda bodrum katı yoktur. Zemin ile birdir. Bu kısım yazlıktır. Büyük havuzlu eyvan bir yaz odasıdır. Şimale baktığı için yazın güneş almaz ve havuzu da olduğundan serin olur. Evin şarka bakan kolu kışlıktır. Kışın güneş alır. Bu kısmın altında bodrum katı vardır. Buraları kiler olarak kullanılır. Serin olur. Üstünde ufak bir eyvandan girilen ve avluya bol pencereleri bulunan iki oda ve arka planda koltuk denen ikinci derecede planlar bulunur. Bu odalar sandık odası vazifesini de görür. Planda da görüldüğü gibi evin iki kolu geniş avluyu cenup ve garpten sarmıştır. Avluda havuz ve çiçek bahçeleri bulunur. Avluya şimal tarafındaki bir kapıdan girilir.(13)