Medyanın Tarihsel Serüveni (Etki Yaklaşımları ve Başlangıç Aşaması)
Etki yaklaşımlarının başlangıç aşamasına değinmeden önce, Paradigma kelimesinin ne olduğuna dair yorum yapmamızda fazlasıyla önem atfedilecektir.
Nitekim konumuzla da bağlantılı olan paradigma, Türkiye’de değerler dizisi manasına gelmektedir.
Zaman içerisinde değişen izleyici, izleme ve dinleme edimini yerine getiren birey anlamına gelmektedir.
Keza İletişim kuramları ise; yaklaşımların ve kuramların bulunduğu istatistiksel maddeleri kendi içerisinde barındırmakla birlikte, 1910’lu yıllarda başladığı bilinmektedir.
Nitekim geçmişte Hitler Dönemi’nde propaganda faaliyetleri yapılmış, bu da beraberinde radyonun önemini ortaya koymuştur.
İletişim ve izleyici araştırmalarında 2 yol vardır;
Etki Araştırmaları (Ana Akım – Ana Damar) ile Eleştirel Yaklaşımlar (1970’ler)…
Keza bilinen bütün kuramlar, bu iki ana husustan meydana gelmiştir.
Bu araştırma disiplinleri 2010 yılına kadar 2 sorun üzerinde araştırma ve inceleme yapmıştır;
Pasif ve Aktif İzleyici…
Etki Araştırmaları: 1910’lu yıllarda başlayan ve siyaset-propaganda ikilisi arasında gel-gitler yaşayan etki araştırmalarında; Amerika’nın davranışsal geleneğinden ortaya çıkan etki-tepki hususu, bir düşünce biçimidir. Ancak eleştirel davranışsal biçimi ise bundan tamamen farklıdır.
Etki Dönemi kendi içerisinde 3 farklı döneme ayrılmaktadır;
1-1910-1940 (Güçlü Etkiler) 2-1940-1960 (Sınırlı Etkiler) 3-1960 ve Sonrası (Güçlü Etkilere Yeniden Dönüş)
Kısaca bahsetmek gerekirse; 1. Dönemde izleyiciler tam anlamıyla pasifti ve ilk kuramsal yaklaşım olan hipodermik İğne Kuramı’na maruz kalmışlardır.
Bu anlayışa göre izleyiciler tamamen pasiftir birer alıcıdır ve medyayı tabiri caizse sünger misali emerler.
İlk iletişim araştırmaları, 20. yüzyılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde daha sonraları da Kanada’da yapılır.
Alıcının şu ya da bu şekilde geribildirimde bulunduğu ve bu şekilde sürecin devam ettiği düşünülür.
(Devam edecek)…