Medyanın Tarihsel Serüveni (Geleneksel Medyadan Yeni Medyaya İzleyiciler)
Belirsizliklerden dolayı araştırma yapılır. Pasif izleyici yoksa aktiflik de olmaz. İzleyici ölçümünde kullanılan herkese ulaşılır. Aylık, haftalık verileri alıp sunar.
TTV: Toplam reyting oranını vermektedir.
Prime Time: Saat 20.00 ila 23.00 arasını kapsamaktadır.
OPT: Prime Time dışı seçenek sunar. En fazla reyting alınan yüzde 44’lük rakam ile prime time olduğu aktarılmaktadır.
Peki, niye yüzde 100 değil? Bu rakam toplam TV adedini sunmakla beraber, çok önemli bir veri olduğunu da vurgulamak gerekir. Nitekim TV’ye sahip olan hane sayısı da mühimdir. Reyting için 20 milyon izleyicinin olması çok zordur. Bu nedenle de 1 milyonluk veriden aldığı oranın bu sayı olduğunu söylemek pek tabii ki mümkündür. Bölge bazlı dağıtılıp reyting rakamını çıkarmaktadır. TV, hane sayısı, toplam günlük izleyici rakamları da buna dahi edilmektedir. GUİN de TV sayısı örneklemine sahiptir. Filhakika herkes aynı saatte TV izlemediği için, yüzde 100’lük veriden doğru rakamın çıkması da güçlenebiliyor.
Pay (Share): Net olan kısma denir. O an TV izleyenlerin gerçek değeridir. İzlenmeden aldığı pay yüzde 100’dür. Bu kişiler TV izliyor. Toplam izlenmeden alınan payı döngüler.
Erişim: Satın alan gerçek izleyicilere ulaşabilmektir. Erişmek istenilen bir Pazar söz konusudur. Kot pantolon giyen insanlar nasıl araştırılıyorsa, bu durum da aynı konuya denk düşmektedir. Bunun gösterim verileri açıklanırken, dakikalık olarak ele alınmaktadır.
Sıklık: Ne kadar sıklıkla karşı tarafa görüntülerin aktarılacağı belirtilir.
Etkili Erişim/Etkili Sıklık: Reklamlarda kaç görüntülemenin elde edileceğini belirler.
Özellikle yayıncılık alanında bilgisayar ve internetin kullanılması günümüz yeni medya ortamlarının oluşmasındaki en önemli teknolojik etkendir. Dijitale geçiş sonrasında ise internet üzerinden gerçekleştirilen yayıncılık görüntünün aktarım hızında ve kalitesinde olumlu gelişmeler sağlamıştır. Yeni medya 1970’lerden sonra, bilgisayar ve bilgi-işlem alanlarındaki ilerlemelerin, iletişim alanlarına adapte edilmesiyle biçimlenir. Rogers’a göre yeni medyanın karakteristik özellikleri Etkileşim, Eşzamansızlık, Asenkronizasyon ve Kitlesizleştirmedir.
İNTERNETİN DÖNEMSELLEŞTİRMELERİ
WEB 1.0 (1990 – 2000): İnternetin ilk ve en ilkel dönemi olarak bilinir.Kullanıcı kendi içeriklerini oluşturamıyordu, sadece gözlemliyordu.Tek yönlü bir bilgi akışı söz konusuydu.Online bir kütüphane gibi kullanılıyordu.
WEB 2.0 (2000 – 2010): Web’in popüler hale geldiği ikinci dönemidir.
Çift yönlü bir bağlantı oluşturulmuştur. Bu dönemde kullanıcılar içerik üretmeye katılmışlardır.
Bu döneme “sosyal web” dönemi de denmiştir. Sosyal medyanın ön plana çıktığı, bilgiye erişimin, bilgiyi düzenlemenin ve yine bilgiyi paylaşabilmenin ön planda tutulduğu özellik ve işlevlere sahip web log (blog) siteleri, Facebook, Twitter, YouTube, İnstagram, Wikipedia gibi web siteleri ve uygulamaları bu dönemde ortaya çıkmıştır. İnternet kullanıcıları video, görsel ve bilgi içeriklerini interaktif araçlardan yararlanarak kolaylıkla paylaşabilmişlerdir.
Web 3.0:İnternet kontrolünün insanın elinden çıktığı, verilerin doğrudan bilgisayarlar tarafından okunabilecek şekilde yapılandırıldığı ve etiketlendiği, yapay zeka yaklaşımları ve teknikleri gibi yazılımsal çözümlerle yorumlanıp “akıllı” bir hale getirildiği bir web ortamını işaret etmektedir. Bu nedenle bu döneme “semantik web” adı da verilmektedir.Web 3.0, reklam ve pazarlama dünyasında büyük bir devrim yaratmıştır ve kişiye özel hazırlanan içeriklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Gelişmiş algoritmalar ve birbiriyle iletişim halinde olan veritabanı sistemleri sayesinde, kullanıcılara tercihlerine ve ilgi alanlarına göre önceden ziyaret ettiği yer, alışveriş yaptığı mekan, beğendiği sayfa vb. kriterler ile alakalı öneriler, reklamlar ve benzer sonuçlar kişiselleştirilmiş olarak gösterilir.
WEB 4.0 (2020 – 2030): Web 4.0, kişisel dosyaların, verilerin ve içeriklerin depolanmasında internet tabanlı bilişim (bulut bilişim) uygulamalarının öne plandadır. Her şeyin fiziksel disklerden uzaklaşarak tamamıyla sanal networkler üzerinde kurulduğu, gerçek ve sanalın iç içe geçtiği bir web teknolojisidir. Bu döneme “simbiyotik web” ya da “akıllı web” adı da verilmektedir.
(Devam edecek) …