Medyanın Tarihsel Serüveni (Üretüketici/Prosumer)
Tarihsel bir biçimde meseleye göz attığımızda bunun asıl temellerinin kapitalist ya da emperyalist düşünceler dahilinde oluştuğunu aktarmamız hiç şüphesizdir ki mümkündür. Mamafih olaylar bütünüyle bir çerçeve açtığımızda bu fikriyatın ta 1950’lerde hem üretirken tüketmeyi, hem de tüketirken de üretmeyi oluşturduğunu bilmemiz gerekmektedir. Özellikle hem hızlı bir biçimde hazırlanması, hem de tabiri caizse mideye gömülmesi amacıyla ortaya çıkan fast-food sisteminin restoranlarda oluşması ve doğması da bunu göstermektedir. Buradaki bir başka amaç ise yeniliğe açık bir oluşumu sağlamak, bu sağlama amacı dahilinde de yeni bir iş sektörü (kolu) ortaya koymak ve farklılaşarak kültürleşmenin önünü açmak olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Keza bildiğimiz üzere ATM’lerin, yani para çekme makinelerinin de amacı tam olarak budur. Geçmişte postahanelerde veyahut bankaların büro ve ofislerinde sıralarca oluşan kuyrukları idare etmek için insan gücüne ve hızına ihtiyaç bulunmaktaydı.
Amma velakin günümüzde gelişen yeni dünya düzeni ve global köy kavramından hareketle doğan fikriyat bunun önüne geçmek için daha az insan faktörü, daha az maliyet, daha hızlı çözüm ve daha çabuk hareketlilik amacıyla az önce dile getirdiğim para çekme makinelerini (ATM) kurmuşlardır.
Burada elde edilen verimin çok yüksek bir düzeyde olduğunu, şikayet oranlarının da buna entegre edilmesi maksadıyla çok daha az olduğunu bilmemiz pek tabii ki işin önemini, kıymetini ve değerini de yansıtabilmektedir.
İşte, buradan hem üretirken tüketmeyi, hem de tüketirken üretmeyi amaçlayan düşünce akımı gerçekleşmiş olmakla birlikte, hayata da geçmiş oluyor ki, burada farklılaşan sektörel zeminler dahilinde yeni bir sürecin oluşumunun önünün de açıldığını görmekteyiz.
Bunlara istinat olması maksadıyla dijital dönüşüm sadece günümüzde değil, geçmişte de öncelik olarak tanınarak öne çıkmış ana kapital düşünce akımlarından biridir dememiz pek tabii ki uygun olmasıyla beraber, bir de mümkündür.
Eskiden tiyatrolara verilen paraların bir dönemler ekranlara yansıtılmak ve hem kurgu, hem de montaj süreçleriyle birlikte güçlenerek izleyicilere açısal ve düşünsel olarak sunulmasının altında da bu maksat yatmaktadır. Diğer yazımızda dile getirdiğimiz üzere televizyonun yerini dijital mecraların alması, radyonun yerini de podcastların bir nevi gasp etmesinin maksat ve amaçları da bu dönüşümler dahilinde gerçekleşmektedir. Bunlara istinaden gelişen süreçler dahilinde teknolojinin ivediyle büyüdüğü bugünlerde, dünyada televizyon yerini dijital mecralara bıraktı. Bu mecralarda Netflix dünya pazarında önemini kururken, sektörün Türkiye’deki temsilcileri ise Blu TV, Puhu TV ve EXXEN’dir. Blu TV ile Puhu TV çok daha önceden kurulum ve yayılım işlemlerini yaparken, bunlara istinaden sadece ülkemizde değil, aynı zamanda dünya ülkelerinde de tanınan simalardan biri olarak kimlik oluşturan TV8’in sahibi Acun Ilıcalı yeni bir dünya kurmak maksadıyla EXXEN’i kurdu. Şimdiden bir çok abonesine ulaşan ve kitleleri kendine çeken EXXEN, ilk zamanlar sunduğu imkanlar ve ücretsiz izleme haklarını oluşturması nedeniyle bir çok kişiye yayıldı.
İmdi, bunun bir de içecek sektöründe oluşturduğu değişim ve dönüşümler de bulunmaktadır. Bunların arasında tarihsel olarak Türk içeceği olarak tüm dünyada bilinen Türk Kahvesi’nin bir dönem Coca Cola tarafından kıyasıya yarışı akıllara kazınmaktaydı. Fakat günümüzde ise farklı bir görüntü ve reklamsal çalışmalarla ön plana çıkan Starbucks faktörü şu anda hem Türk Kahvesi ile hem de Coca Cola ile yarışarak bir başka boyuta evrildi. Peki, Starbucks’un diğer içecek türlerinden çok daha pahalı olmasına rağmen, daha çok tercih edilmesinin nedeni ve sebebi nedir? Pek tabii ki bunun cevabı az önce dile getirdiğim üzere farklı bir görünüm ve yine farklı bir sunuşunun olmasından kaynaklıdır. Çünkü Starbucks’un müşterileri, içecek kutusuna isimlerini yazdırmaktadır. Bu, kişide bir nevi iç mutluluğunu tatmin etmek için bir heyecan ve şevk doğurmaktadır. Bunlara istinaden kişi kendini daha önemli bir zatmış gibi görerek, özellikle isminin daha farklı bir boyutla yazılmaktadır. İşte, burada kişi aktör olarak kendini tatminkar ederek eski moda bir kahve içerisinde mutluluğunu zirveye taşıyor. (Devam edecek)…