Mezopotamya ve tarih-2
Mezopotamya ve tarih-2
O yüzyıllarda bölgedeki siyasi konjonktür
Anadolu’da Roma-İran mücadelesi, III. yüzyılda
başlayan ve VII. yüzyılın ortalarında son bulan
bir nevi savaşlar silsilesidir. Bu mücadeleyi
tarihi seyir içinde siyasi gelişmeleri temel
almak kaydıyla üç kısma ayırabiliriz. Birinci
dönem olarak III. yüzyılın başlarından İmparator
Julian’ın (361-363) ölümüne kadar geçen periyodu
nitelendirebiliriz. 224 yılında Sâsâni devleti kurulduğunda
İranlıların, ataları Akamenidlerin mirası
olduğuna inandıkları Anadolu’yu yeniden ele geçirme
düşüncesinde oldukları bilinmektedir. Nitekim
Sâsâni imparatoru Ardeşir (224-241), Romalılarla
ilk temasında Dicle nehrinin sınır olmasını reddederek
tüm Anadolu’nun idaresini eline almak istemiştir.
İran'da Sâsâniler dönemi
İran coğrafyası siyasi bir değişime uğrayarak
Part hâkimiyetinden Sâsâni hanedanlığına geçtiğinde,
Romalılar henüz başkentlerini Konstantinopolis’e
taşımamışlardı ve dolayısıyla devleti
İtalya’daki kadim başkent Roma’dan yönetmeye
devam etmekteydiler. Üstelik Roma’nın doğu sınırında
ortaya çıkan bu yeni Sâsâni hanedanı,
kendisinden öncekine nazaran daha sert ve saldırgan
bir tutum içerisindeydi. Yinede Romalılar III. yüzyılın
sonlarında Sâsâniler üzerinde askeri bakımdan
üstünlük kurabilmiş, 298 yılında imzalanan anlaşma
ile İranlılara bir süreliğine boyun eğdirmeyi başarmıştır. YuKarı Mezopotamya bölgesinde 314 yılında
bölgede yaşayan Ermeni topluluklarının Hıristiyanlığa
geçişi ile birlikte Roma, sınır hattında
ciddi bir müttefik kazanmıştı. Fakat IV. yüzyıla
gelindiğinde mücadelenin seyri değişmeye başlamıştır.
337 yılında imparator Büyük Konstantin’in
(324-337) ölümünden sonra Bizanslılar Sâsâni
topraklarına önemli bir sefer başlatmış, ancak bu
seferi takip eden 20 yılda İranlılar büyük atılımlar
yaparak doğuda tüm dengeleri değiştirmiş ve sınır
şehirlerinde büyük baskı uygulamıştır. Romalılar
ise bunun karşısında pek bir varlık gösteremedikleri
gibi 363 yılında Sâsâni zaferiyle sonuçlanan bir
anlaşmayı onaylamak zorunda kalmışlardır. Böylece
mücadelenin ilk safhası olarak nitelendirdiğimiz
dönem, Sâsânilerin üstünlüğü ile sona ermiştir.