Kırılırız bazen, kırarız da üstelik.. Kim demiş her dem pozitif kalmanın marifet olduğunu! Her dem pozitif, her dem yumuş yumuş.
Yok artık daha neler..
Ben bile kırılıp kırıyorsam,
ben bile bozulup huysuzlaşıyorsam,
ben bile negatife bağlıyorsam;
her dem pozitif kalabilmek insan işi değildir.
"Ben bile!”
Nitekim tanıdığım en pozitif ve en enerjik insanlardan biriyimdir.
Ama her dem değil elbet..
İnsanım insan!
Gülmeyi çok severim doğrudur
en çok da güldürmeyi...
Bulunduğum ortam
samimiyetsizlik ve yapaylıkla dolu değilse tabii!
O vakit faqir û reben olurum ben bana.
Bilen bilir beni yahu!
Ne denli ciddiyetsiz ve saçma- salak olduğumu.
Ev ahalisi de bilir.
Eşim ve çocuklarım,
üstelik kediler bile..
Halaylarım, tilililerim, şarkılarım,
tiyatral hallerim en çok da kedilerin tuhafına gider.
Bakışlarını gördüğümde
daha bir inanırım hiç de akıllıca işler yapmadığıma.
Neyse..
Çocuklara gelelim.
Böyle bir annelerinin olması
onları olumlu yönde etkiliyor bence.
Yani gözlemlerim o yönde.
Ama asıl mesele;
ruh halimin onları nasıl da fazla etkilediği üzerine..
Ben pozitif, enerjik, mutlu olunca
onlar da öyle oluyorlar evet.
Bazen sinirli, öfkeli, ters birine dönüştüğümde;
hemen modları düşüyor.
İnsanım insan!
Her dem pozitif kalamam!
Modları düşmesin diye rol falan da yapamam.
Saklamıyorum duygularımı.
Robot olmadığımı bilsinler.
Mükemmel olmadığımı da..
Konuşuyorum değişen duygularım üzerine,
onların da değişen duyguları olduğu üzerine..
Duygu duyguyu açıyor… uzuyor konu vesselam.
Beni genel anlamda pozitif ve enerjik görebilirler
ama delirdiğim anlara da şahit oldular..
Öfkelendiğim, somurtkanlaştığım,
durgunlaştığım, üzüldüğüm, kırıldığım,
gereksiz saçmaladığım anlara...
Robot olmadığımın farkındalar.
Mükemmel olmadığımın da..
İnsanım insan!
Duygularını saklamamaları için elimden geleni yaparken,
ben kendi duygularımı saklarsam.. doğru olur mu cidden?
Duyguları saklamıyor yaşıyoruz
ve sonra üzerine konuşuyoruz.
Duygu duyguyu açıyor… uzuyor konu vesselam.
Anlayabiliyoruz.
Birbirimizi anlayabiliyoruz anlamasına da, şunu da çok merak ediyorum doğrusu:
Yıllar sonra beni nasıl hatırlayacaklar!?
Belki bir terapiste gidecekler
herhangi bir sebepten ötürü...
Çocukluğuna indikleri vakit
hatıralarında nasıl biri olarak yer etmiş olacağım acaba!?
Ya da gerek duymayacaklar terapiste
hiçbir sebepten ötürü...
Hesap makinesi ile çekilmişçesine çözünürlüğü düşük fotoğrafımıza
bir kitap arasında rastlayıp da
ne düşünecekler acaba bana dair!?
Belki saçma bir merak!?
Ama merak işte...
İleride annelerini nasıl anımsayacaklar..
Hangi anlarımızı, ne şekilde hatırlayacaklar!?
Fazlaca hatam var,
fazlaca eksiklerim…
Yeterince iyi olmaya çabalıyorum
ama çatıştığımız anlar da o kadar çok ki.
Hep güldüğümüz anları hatırlasınlar istiyorum.
Cinlerimin tepeme bindiği anları değil.
Öyle kusursuzlar ki,
layık olmaya çalışıyorum.
Yüce ruhlarında minik bir yara oluşturmamak için muazzam bir çabam var.
Dilerim
en ufak bir yaraya sebep olmadan büyütebilirim onları.
Hayatları boyunca
bana hiçbir şey için borçlu olmadıklarını hissettirebilirim..
Hayatıma kattıkları her an için;
tek borçlu benim.