NEZAKET, Kendine Saygı duyan ve Seven insanların bir ifadesidir.
Kendimize karşı sevecen, saygılı, nazik davranabiliyorsak başkasına karşı da aynen yansıtırız. Yansıtmak için de çaba sarfetmeyiz çünkü zaten bu BEN'dir ve BEN'denBİZ'e akar..
Teşekkür ederim diyebilmek,
Minnetle kabul etmek,
Rica ile istemek,
Merhaba ile cümleye başlamak,
İyi günler diliyorum ile ayrılmak,
Müsaitmisiniz diye sorabilmek,
Rahatsız etmiyorsam diyebilmek,
Hitap ederken her şeyden önce görevi konumu ne olursa olsun, karşımızdaki kişinin İNSAN OLduğunu hatırlamak,
Sevgiyle ve Saygıyla hitap edebilmek.
Hitap ederken karşınızdaki kişiyi özelleştirmek kendinizi özelleştirmektir. (Mesela o da benim gibi insan diyerek, pervasız, laçka ve özensiz konuşmak Bizi samimi değil itici yapar. Herşeyin bir adabı usulü vardır. Sap ile saman karıştığı zaman her şey birbirine karışır ;)
Sevgiyle karşılık verebilmek hepsi BİZ'den çıkar ve karşımızdaki kişiye ulaşır.
Öfke ve Kabalıkla ile başlayan hiç bir konuşma sonuca ulaşmaz. Mecburi ulaşırsa da o durumdan hayır gelmez ve tabiri caizse "çorap söküğü" gibi ardı ardına mutsuz etmeye başlar. Genelde de o gün akşamı şu değişmeyen cümle kurulur "Bugün sabah şununla başladı ve tüm işlerim ters gitti acaip sinirliyim!!!" Niye? Ne yaptın?
Özellikle "bu senin görevin yapmak zorundasın" ile başlayan cümleler her zaman o durumun daha da zorlaşması ile biter. Bunu da en çok Hastane, Resmi daireler vb. yerlerde gözlemleriz.
Oysa ki empati kurarak konuşmak mesela "Kusura bakmayın çok yoğunsunuz farkındayım" ya da "Kusura bakmayın çok yorgunsunuz eminim" ya da "Kusura bakmayın yardımınıza ihtiyacım var ya da beni bu konuyla ilgili birine yönlendirebilirmisiniz" şeklinde başladığınız empatik sevgi dolu cümlelerle karşınızdaki kişinin direkt yüreğine dokunursunuz ve arada bir empati bağı kurarsınız. Karşınızdaki kişi de bu yansıttığınız yumuşak sevgi dolu enerji ile yapmayacağı varsa da mutlaka yapar hem de keyifle ve ruhu sevgiyle okşanmış olarak :)
O günkü ruh hali veya farklı nedenlerden dolayı eğer o kişi Yapmıyorsa belki bu da sizin sınavınız ve gerçekten kim olduğunuz ile yüzleşme anınız! Öfkelenmek yerine, Gayet sakin olabilir tabii bu da onun tercihi diye düşünerek, "Peki Teşekkür ederim iyi çalışmalar" diyebiliyorsanız o günkü sınavı geçmişsinizdir ;) Kimbilir belki de aslında sizi gerçekten yardım edecek birine bu şekilde yönlendirmiş olabilir ;) Hayatta hiçbir şey nedensiz değildir :*
Hayatın içinde ki çok küçük nezaket dokunuşları çok büyük mutlulukların anahtarıdır..
Yazışmalarda dahi kullanılan kelimelerin hassaslığı, yazma şekli, O kişinin enerjisi ve kişiliği hakkında fikir verir. ;)
Kendine saygısı olmayan birinden saygı beklenemez çünkü saygının, nezaketin olmadığı yerde Gerçek Saf Sevgi'de yoktur.
Bunu kişiselleştirmeye de gerek yoktur. Eğer öğrenmeye açık ise zaten sizi izleyerek öğrenir ve kendinde uygular ya da tam aksi durumlarda olması gereken en kıza zamanda öğrenmesini diler ve kendimizi hergün daha fazla geliştirerek ve yansıtarak, kendi yolumuza keyifle devam ederiz..
Kendini seven kişinin yansıması daima nezaket ve saygıdır ;)
Velhasıl,
Herkes kendi hayatının direksiyonunda kendi seçimleriyle yol alır. İşte bu yüzden Günah Keçisi yoktur ;)
(Alev Cedimağar Anısına.)