Avcının Vegan Kızı!

Sahi hiç dardağan yediniz mi? Her bir tanesinde çocukluğum gizli. Her tanesinde biraz hüzün...

 

Avcıydı babam. Her hafta sonu gün doğmadan uyanırdı. Ben de uyanırdım büyük bir heyecanla. Av yeleğine mermileri ben dizerdim.  Tüfeğini yağlamasına yardım ederdim.  Henüz 8-9 yaşlarındaydım lakin av hakkında, silahlar hakkında pek çok şey bilirdim.  Gururlanırdım da.

 

Onu ben uğurlardım kapıdan.  Pencereye geçip karanlıkta kaybolmasını beklerdim. Ve heyecanla akşam olmasını... Babamın o koca cüssesi ile sokağın başında belirmesini...

 

Gelirdi... Akşama doğru yorgun argın gelirdi. Kara çizmeleri çamur, ellerinde kurumuş kan ile dönerdi. Koşardım yeleğini almak için. "Ceplerine bak!" derdi gülümseyerek. Benim için muhakkak bir avuç dardağan getirmiş olurdu her seferinde.  Dağların mis kokusunu taşıyan bir avuç dardağan. Heyecanla yeleğinin ceplerini kurcalardım. Arkadaki koca cepte ölü bıldırcınlar olurdu ve ölü keklikler.  Kanlı tüyleri yapışırdı elime.  Umursamazdım.  Dardağanları alıp sevinçle babama koşardım. Bi dahaki sefere beni de götürmesi için yalvarırdım. Götürürdü de..

 

Bazı haftalar bıldırcın avına giderdim onunla.  Uçsuz bucaksız otlukları arşınlardık. Sesimiz ile havalanan bıldırcını babam ilk atışta vururdu. Gözlerimi kaçırmazdım ondan, düştüğü yeri elimle koymuş gibi bulurdum.  Otların arasında halen çırpınırdı çoğu kez. Elime alıp son nefeslerini dinlerdim.  Göğsü öylesine hızlı şişip inerdi ki.. Kalbi avuçlarımı delercesine atardı.  Sonra kapanırdı gözleri usulca. Bense kendimi ıspatlamanın sevinciyle, koşup götürürdüm onu babama. Keserdi boğazını oracıkta. "Yazıktır, can çekişmesin." derdi. O kadar da vicdanlıydı yani !!!

 

Dardağan düşünce aklıma,  o yıllara giderim. Nasıl da körmüş gözlerim. Hiç etkilemezdi beni

bir hayvanın ölümü.. Suç benim değildi ki... Öyle öğretilmişti. Hayvandı onlar..!! Acımazdı ki canları, birer nesneydi onlar !!

 

Neyse ki bütün evren işbirliği yaptı, uyandım, şükürler olsun artık veganım.

 

Babam mı? Bıraktı avcılığı.  Şimdilerde hasta yatağında bin pişman. "Binlerce hayvanı öldürdüm." diyor, "Binlerce hayvanı... Onların günahıdır boynumdaki.. Onların vebalı..." Ki haklıydı...