Diyarbakır Surları ve tarihçesi-20

Diyarbakır Surları ve tarihçesi-20

Selçuklu dönemi kitabeleri

Melik Şah’ın kardeşi Tutuş’un, 1093 yılında

Diyarbakır bölgesine egemen olmasıyla başlayan

Suriye Selçukluları dönemi (1093-1097) çok kısa

sürer. Bu döneme ait kitabelerden 10. burcun doğusunda

yer alanında, “Esirgeyen, bağışlayan

Tanrı adıyla. Bu imaretin yapımı büyük Sultan

ve yüce Şehinşah zamanında devletin tacı, ümmetin

ışığı ve milletin şerefi, müminlerin emiri Muhammed

Nasr oğlu Ebu Said Tutuş’un - Tanrı

yardımcılarını aziz kılsın - emriyle kadılar kadısı

ve mülkün güvencesi Şamlı Ali oğlu Ebu’l Mekarim

Mehdi eliyle 486 (M. 1093) senesindeyapılmıştır”

yazılıdır (Parla, 1990, 181).

Tutuş’un ölümü (1095), oğullarının birbirleriyle

mücadeleye girişmelerine ve karışıklık çıkmasına

neden olunca, bölge beş komutan arasında

bölüştürülerek (Sevim-Yücel, 1989, 205) Diyarbakır

yönetimine, Suriye Selçukluları’ndan

Sadir adlı komutan getirilir. Sadir’in kısa süre

sonra ölümüyle (1097) kardeşi İnal yönetimi devralır

ve kentte İnaloğulları dönemi (1097-1183)

başlar. (Cahen, 1935, 227-228) Sur duvarları üzerinde

İnaloğulları dönemine ait herhangi bir kitabe

bulunmamaktadır. İnaloğlu Emiri İlaldı’nın ölümüyle

(1140-41) veziri Nisanoğlu Müeyyed eddin

İlaldı’nın oğlu Mahmud, emirliğe getirilir.

Böylelikle (1142-1183) arasını kapsayan dönemde,

egemenliğin babadan oğula geçtiği vezirler hanedanlığı

dönemi başlar.  MarDiN Kapı’nın batı açıklığının örülmüş

bölümü üzerinde yer alan Nisanoğlu Ahmed oğlu

Ebu ... Ali el-Hasan tarafından yaptırıldığı belirtilen

1145-55 tarihli Hz. Ömer Camisi’ne ait kitabede,

“Yüce vezir, efendimiz, büyük yönetici, adil vali,

dinin yardımcısı, İslamın yüceliği, devletin düzenleyicisi,

hükümdarların güneşi ... yüce Nisan

oğlu Ebu...Ali el-Hasan tarafından 54. senesinde

yaptırılmıştır” yazılıdır (Parla, 1990, 53-54).

1163 yılında Kara Arslan ile Harput emiri

Necmeddin Alpi’nin, berabercegerçekleştirdikleri

sonuç alınamayan bir kuşatmanın ardından (Turan,

1973, 162) yine kent surunun tahkimine girişildiği

kitabelerden anlaşılmaktadır.