Diyarbakır Surları ve tarihçesi-30
Diyarbakır Surları ve tarihçesi-30
Kentte ilk darphane
Halife Ebu Muhammed Ali el- Muktefi bi’llâh
adına (902-907) Diyarbakır’da kesilmiş altın sikke
(İ. Artuk ve C. Artuk, 1971,121-849), kentte bu
tarihte bir darphanenin bulunduğunu göstermektedir.
Yapının korunaklı iç kalede bir yerde yer aldığı
düşünülmektedir (Parla, 2004, 261).Emevi Halifesi
Hişam’ın, 741-742 yılında yaptırdığı, sonradan
yıkılan Dicle Köprüsü’nü Mervanoğlu Nizam üddevle
yeniden yaptırır (Berchemund Strzygowski,
1910, 32, 34).
Ulu Camisi ve kaynak suyu
Nasır-ı Hüsrev’e göre Mervanoğulları döneminde,
kentin iki yüz sütunlu bir Ulu Camisi ve
bu caminin yakınında çok özenilerek taştan yapılmış
bir kilisesi bulunmakta, kentin ortasındaki kaynak
suyu ile bahçeler sulanmaktadır (Nasır-ı Hüsrev,
1985, 12-14). Mervanoğulları Dağ Kapı’nın üst
katını düzenleyerek mescide dönüştürmüşlerdir.
Diyarbakır Ulu Cami avlusunun batı cephesinde
yer alan 1117-18 tarihli Melik Şah oğlu Ebu Şucâ
Muhammed’in adının bulunduğu kitabe
metninden (Parla, 1990; 219-220), caminin
Büyük Selçuklular döneminde yeniden inşa edilircesine
yenilendiği anlaşılmaktadır. Diyarbakır
Ulu Camisi’nin 1140-41 tarihli kitabesinden, (Parla,
1990, 221-222) üst kat ve revakların İnaloğulları
döneminde (1097-1183) yaptırıldığı anlaşılmaktadır.