Diyarbakır temsilcisi Amedspor'da ligin ilk yarısı bitince kuşkusuz herkeste bir karamsarlık havası vardı.
Sportif direktör yollanmış, hoca gönderilmiş, takımın kaptanı şehri terk etmiş, takım liderin 7 puan gerisine düşmüştü. Bu şartlarda toparlanmak, psikolojik olarak yıpranmış bir takımı tekrar ayağa kaldırmak elbette zordu. Bu heyecanı geri getirmenin ise tek bir yolu vardı o da yapılacak transferler.
Mesut Bakkal'ı teknik direktörlüğe gelişi Diyarbakır’da bir hava yaratsa da herkes yapılacak transferleri bekliyordu. Hazırlık kampındaki 2 haftalık süreçte yapılan Taşkın Çalış, Berkay Can Değirmecioğlu transferleri ve sonrasında gelen Denizlispor beraberliği taraftarın umutlarını biraz olsun yıkmıştı. Bu belki de bir uyanış sağlamış olacak ki kulüp bir seferberlik içine girdi ve şartlarını mümkün olduğunca zorladı. Kanat için bu liglerin en iyilerinden Mert Çapar ve taraftarın çok istediği takımın da ihtiyacı olan Çekdar Orhan takıma bonservisiyle kazandırıldı.
Ligin ikinci yarıları transfer yapmak zordur. İyi futbolcu bulmak da öyle. Şu ekonomik ortamda 2 futbolcuya 8.5 milyon TL bonservis ödemek de kolay bir iş değil. Peki gerekli miydi, bu risk alınmalı mıydı? Elbette ki hedef şampiyonluksa alınmalıydı. Yönetimin burada doğru bir hamle yaptığını düşünüyorum. Bu bir ekonomik risk ve bu risk alınmalıydı. Nitekim 2 transferle bile kentteki havanın nasıl değiştiğini hep birlikte gördük.
Bunun da meyveleri elbette ki Sarıyer maçında toplandı. Güzel coşkulu bir taraftar önünde güzel bir galibiyet liderin de puan kaybıyla umutları tekrar yeşertti. Çekdar'ın ve Mert'in takıma hemen uyum sağlaması, pas ve şut organizasyonlarının fazlalaşması, oyunun yönünü değiştirmekte daha iyi olmamız oyunun gelişeceğine dair olumlu sinyaller verdi. Tabii deplasmanlarda da aynı coşku ve oyun isteği devam edecek mi onu da göreceğiz. İç sahadaki mücadeleler deplasmana her zaman yeterli olmayabilir. Ama Mesut Bakkal zamanla oyuncuları daha iyi tanıyacaktır ve maksimum verimi alacaktır kanaatindeyim.
Alttan bir ivmeyle gelmek yukarıdaki takımları her zaman baskı altına alır. Amedspor ligin ilk yarısında kullandığı fikstür avantajını ikinci yarının ilk haftalarında da kullanabilirse önemli bir puan avantajını tekrar yakalayabilir.
Son olarak bu ligde sahada kazanılan başarı kadar masa başındaki konumun da çok önemli olduğunu unutmayalım. Ligin sonuna doğru karşılaştığınız rakipler size ve üst sıradaki takımlara karşı nasıl oynadığını geçmiş yıllarda tecrübe ettik. Şu anda bile rakipler Amedspor'a karşı daha önceki haftalarda oynamadığı, mücadele etmediği bir hırsla oynuyor. Ligin sonuna doğru bu daha da artacaktır. Sahada olduğu kadar masa başında da güçlü olmak gerekir.