“Başım Gözüm Üstüne” ile geldin, “Ser Sera Ser Çava” ile gittin
Antalya Valisi iken Haziran 2020’de Diyarbakır’a atanan Sayın Münir Karaloğlu’nun Diyarbakır halkına o gün verdiği ilk mesajında, “Diyarbakır’a faydası olan her işte parolamız; ‘Başım gözüm üstüne’ “ demişti.
Geçen hafta da Diyarbakır Valiliği görevinden alınan Sayın Karaloğlu, bugün de kentten ayrılırken Türkçe ve Kürtçe yaptığı vedalaşma mesajında, “Diyarbakırlılar arasına, kerem edin beni de yazın. Elveda Diyarbakır #BaşımGözümÜstüne #SerSeraSerÇava” dedi.
Antalya’dan Diyarbakır’a o gün, “Başım Gözüm Üstüne” diyerek gelen ve Diyarbakır’dan bugün de, “Ser Sera Ser Çava” diyerek ayrılan Sayın Münir Karaloğlu, o gün Türkçe olarak verdiği mesajını Kürtçe olarak da vermeyi tercih etseydi keşke; tıpkı bugün kentten ayrılırken tercih ettiği gibi .
Antalya Valisi iken 10 Haziran 2020 tarihli Valiler Kararnamesi ile Diyarbakır Valisi ve aynı zamanda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili olarak ataması yapıldığı için o yıl veda mesajı yayımlayan Sayın Münir Karaloğlu, “Gidilecek yol varsa, gitmeyle biter.” Antalya’ya bu anlayışla geldim. Bu anlayışla şehirlerin en güzeli Antalya’ya hizmet ettim. Vakit saat doldu. Diyarbakır’a gidiyorum. Mezapotamya’nın, Anadolu’nun, Orta Doğu’nun, Türkiye ve Dünyanın; Medeniyet, inanç ve bereket şehri Diyarbakır’a vali olarak atanmayı; eşi az bulunur bir nasip olarak görüyorum. Diyarbakır 12 bin yıldır insanlık için cazibesini koruyor. Her çağda bereketi, görkemi, güzelliğiyle insanımıza hayat sunuyor. Diyarbakır’a faydası olan her işte parolamız; “Başım gözüm üstüne” olacak. Diyarbakır’ın ev sahibi olduğu medeniyetlerin, inancın, bereketin ışığını; bu değerlerle yaşayan ve bu değerleri yaşatmak isteyen herkesle el ele vererek daha da güçlendireceğiz. Diyarbakır’ı da, yeniden doğduğum memleketim olarak gördüğümü herkesin bilmesini isterim. Diyarbakır için gidilecek yolları, Diyarbakırlılarla birlikte gideceğiz. Yolumuz açık olsun” demişti.
Antalya Valisi iken 10 Haziran 2020 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Diyarbakır Valisi ve aynı zamanda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili olarak atanan, geçtiğimiz hafta da görevinden alınarak merkeze çekilen ve yerine Mersin Valisi Sayın Ali İhsan Su atanan Sayın Münir Karaloğlu, bugün kentten ayrılırken sosyal medya hesabından Türkçe ve Kürtçe olarak paylaştığı o vedalaşma mesajını, Haziran 2020’de Antalya’dan ayrılırken Türkçe verdiği mesajını Kürtçe olarak da verebilirdi diye düşünüyorum.
Sayın Karaloğlu, Türkçe mesajında Kürtçe’ye de o gün yer verseydi, bugün hem Diyarbakır hem de bölge halkının gözünde apayrı bir imajı, apayrı bir yeri, apayrı bir sevgisi olabilirdi. O günkü mesajında ayrıca “Gidilecek yol varsa, gitmeyle biter.” diyen Sayın Karaloğlu, bölge halkının her alanda yıllardır talep ettiği Kürtçe için de var olan bir yolda neden o gün gitmeyi düşünmedi de bugün gider ayak gitmeyi tercih etti. Oysaki Sayın Karaloğu, o yıl ki mesajında, “Diyarbakır için gidilecek yolları, Diyarbakırlılarla birlikte gideceğiz” demişti. Gidilecek yol ve yollar varken neden gidilmedi Diyarbakırlılarla birlikte yahut da tek başına? Neden gider ayak bugün gitmeyi tercih etti Sayın Karaloğlu.
Dillerine düşkün kent halkının kendisiyle resmi dilin yanında özellikle de Kürtçe ile konuşan, Kürtçe ile mesaj veren bir idareciyi, bir Valiyi, bir kaymakamı, bir belediye başkanını, bir milletvekilini bir Bakanı bir Cumhurbaşkanını, bir yabancıyı dahi bağrına bastığı, onları baş tacı edip onlara can u gönülden yakınlık hissettiği su götürmez bir gerçektir.
Resmi dilimiz olan Türkçe’nin yanında yıllardır Kürtçe de olmasını isteyen başta Diyarbakır olmak üzere Doğu ve Güneydoğu halkı dertlerini, sorunlarını, taleplerini, düşüncelerini sıkça kullandıkları dilleriyle de her alanda her mecrada çekinmeyerek, korkmayarak dile getirmek istiyor.
“Bir dil lisan bir insan” sözüyle yola çıkarak bunu başarabilmek çok zor ya da imkansız olmasa gerek. Anadil ana sütü gibi paktır. Farklı pencereleri, farklı kapıları, farklı yolları açan, farklı mevsimleri yaşatan her bir dilde aşk var, sevgi var, sevinç var, umut var, hayat var; insanın kendisi var, benliği var, özü var, gizemi var, hayalleri var…
Sayın Münir Karaloğlu’nun o yıl ki mesajında da dediği gibi “Gidilecek yol varsa, gitmeyle biter.” Evet; kurşun ata ata, mapus yata yata, yollar ise ancak gide gide biter. Ama hiç çıkılmayan yol-lar biter mi? Asla bitmez! Çünkü başlanmayan bir şeyin sonu almaz. Yani başlangıcı olmayanın sonu da olmaz. Anadilimiz olan Türkçe’nin yanında bölge halkının yıllardır talep ettiği Kürtçe için de bir yol alınması artık gerekmez mi? Gerekir bence, gerekmesi de lazım. “Aldırma gönül aldırma” diyerek artık geçiştirilmemesi lazım bence. Çünkü değerleridir insanı yaşatan, değerleridir insanı insan kılan. Mesajında değerlere değinen ve Diyarbakır’ı yeniden doğduğu yer olarak gören Sayın Karaloğlu gibi nefes alan her canlı; bölge halkının değerlerine, adet ve göreneklerine, özüne ne kadar sahip çıktığını adı gibi şanı gibi biliyor.
Yaklaşık 2 yıldır Diyarbakır’a yaptıkları üstün hizmetlerinden ötürü Sayın Münir Karaloğlu’na ve Karaloğlu’nun yerine atanan Sayın Ali İhsan Su’ya yeni görevlerinde başarılar dileyerek yolları her daim açık olsun.