Başka bahara kaldı
Önceki gün bir esnaf kahvesinin önünde oturan gençlerin hararetli konuşmalarına kulak misafiri oldum. Gündemleri yoğun, tartışmaları istekli... Bir müddet sonra müsaadelerini alıp yanlarına oturdum. Gündemlerinde bu hafta play-off turunda elenen Amed Sportif Faaliyetler, hayat pahalılığı, işsizlik, ev fiyatları, araba fi yatları vardı. Liste kendi içerisinden farklı başlıklara da bölünüyor ama genel başlıklar bunlardan ibaret.
İçlerinden isminin Sinan olduğunu öğrendiğim genç başladı konuşmaya. Büyük ümitlerle Amed Sportif Faaliyetler futbol kulübünün maçına gittiklerini ancak takımın o maçtaki mücadelesini yeterli bulmadıklarını anlattı. Sonra eksik gördüğü yönleri başladı sıralamaya.
Daha sonra gelecek sezon için yapılması gerekenleri kendi gördüğü kadarıyla anlatmaya çalıştı. Eldeki kadronun sezonu ligi ikinci sırada bitirdiğini ve olabildiğince kadronun korunarak takviye transferlerle gelecek sezon hazırlıklarının şimdiden başlaması gerektiğini, moral motivasyonu şimdiden şampiyonluk hedefiyle yüksek tutmak gerektiğini belirtti. Tabi Sinan’ın fikirlerine kısmı de olsa katılmamak elde değil ancak her şey istediğimiz gibi olmayabiliyor. Yaklaşık 20 dakikalık sohbetin ardından başını öne eğip ‘inşallah olur’ deyip konuyu kapattı.
Ardından konuşmaya başlayan Furkan ise, Sinan’ın kaldığı yerden ‘maddi olarak da hazır olmak gerekir’ diyerek söze başladı. Tabi konu döndü dolaştı ve hayat pahalılığına geldi. Furkan, son dönemde alım gücünün daha da düştüğünü, kendi maaşıyla geçinmekte zorlandığı, eve artık meyve ve sebzeyi taneyle aldığını tek tek anlatmaya başladı. Bir taraftan babadan kalma evinde kiracı olmadığı için şükrederken bir taraftan da geliri daha düşük vatandaşları anlamaya çalıştığını ifade etti.
Tabi o bunları anlatırken masadaki diğer dinleyiciler olarak biz de kendi halimizi düşünmeye başladık ve her örnekte başımızı sallayarak onaylamak zorunda kaldık. Ardından Furkan konuyu geçen günlerde galerici arkadaşının yanında duyduğu araç fi yatlarına getirdi. 800 bin, 1 milyon gibi ra kamların artık çok rahat telaffuz edildiğini ve bu rakamları memur maaşıyla biriktirmenin artık ‘masal’dan ibaret olduğu söyledi. Bu sırada karşımda oturan Cengiz ise, ev fiyatlarının da aynı şekilde telaffuz edildiğini ve ortalama 3+1 bir daire için 1 milyon liraların istendiğini söyledi. Tabi bir ev ve araba almak için yaklaşık 2 milyon lira bütçe ayırmak gerektiğini de ekledi. Bu şartlarda evin yanında araç sahibi olmanın da hayal olduğu belirtti. Tüm bunların sonunda hepimiz birbirimize bakıp ‘inşallah en kısa zamanda her şey düzelir’ temennileriyle vedalaştık. Ancak masada sohbetimizden kalan tek cümleyle anlatılırdı: “Hayaller başka bahara kaldı.” Sağlıkla kalın.