D Vitamini Eksikliğinde Öneriler

D vitamini doğada bulunabildiği için vitamin, vücutta sentezlenebilmesi, ihtiyaca göre kanda azalıp artması gibi özellikleri olduğu için hormon olarak da görülebilmektedir. D vitamini kalsiferol dediğimiz yağda çözünebilen, karaciğer ve yağ dokusunda depolanan vitaminlerdendir. Doğada D2 ve D3 türevleri vardır. D vitaminini ihtiyacımızı besinlerden ancak %10-20’sini D2 formu şeklinde, geri kalan asıl ihtiyacımız olan D3 formunu güneş ışığının etkisiyle derimizde sentezliyoruz.

 

Günümüz yaşam koşulları, ofis, büro gibi kapalı ortamlarda çalışma, kalın ve kapalı giyinme, yetersiz ve dengesiz beslenme, koyu tenli olma, yüksek faktörlü koruyucu kremler kullanma, kistik fibrozis, çölyak, kısa barsak sendromu gibi D vitamini emilimini engelleyen rahatsızlıklar, kilo artışı sonucu dolaşımın yavaşlaması gibi etmenler D vitamini eksikliğine neden olabilmektedir.

 

D vitaminin en önemli görevi kalsiyum-fosfor emilimi sağlamak ve kemik metabolizmasında aktif rol alır ve dengeler. Kemik direncini artırır, insulin yapımında olumlu etkileri vardır. D vitamini hücreler arasındaki iletişimi artırmakta, hızlı hücre bölünmelerini yavaşlamaktadır. Yani hücrelerin anormal biçimde çoğalmasını engelleyerek meme, akciğer, kalın bağırsak ve prostat kanseri riskini azaltır.

 

D vitamini eksikliği kemik ağrısı, baş ağrısı, uykusuzluk, kilo alıp vermede güçlük çekme, üşüme hali, aşırı terleme, saç dökülmesi, gözaltı morluklar gibi sorunlara neden olabilmektedir. Ülkemizde Nisan ve Eylül ayları arasında saat 10-15 zaman dilimlerini gösterdiği öğle vaktinde güneş ışınları zenith açılarına yakın gelir ve D vitaminin deride sentezinin gerçekleştiği en ideal zamanlardır.

 

Günlük 15-20 dk. Diz ve dirseklere kadar açık olacak ve kremsiz bir şekilde güneşlenmek D vitamini ihtiyacımızı büyük oranda karşılar. Erişkinlerde günlük D vitamini ihtiyacı 400 U/gün’dür. Kandaki seviyesinin 10 mg/ ml olması D vitamini eksikliği görülmekte ve bireye D vitamini yüklenmesi ve D vitaminince zengin uygun diyetler yapılmaktadır.

 

D vitamini en çok somon, sardalya, ton, uskumru gibi deniz ürünlerinde yoğurt, peynir, tereyağı, kefir gibi süt ürünlerinde, yumurtada, brokoli, maydanoz gibi sebzelerde bulunur. Ülkemizde sonbahar ve kış aylarında gerekli güneşi alamadığımızdan sofralarımızda bu besinlerden eksik olmamalı. 

 

D vitamini eksikliği durumunda hekiminiz size uygun D vitamini takviyesinde bulunacaktır. Gebe ve emzikliler, çocuklar ve yaşlılar D vitamini ihtiyacı artmakta ve uygun dozlarda takviye almalı kalsiyum bakımından zengin beslenerek görülebilecek kemik-iskelet sistemi rahatsızlıklarından korunmaya çalışılmalı. Suyla ve ya sütle karıştırıldığında bardağa yapışabilir, D vitaminini yemek yendikten sonra ekmeğe damlatılıp ya da sprey halinde alınabilir.