Haftadan kısa kısa
Değerli okurlar, yeni eğitim-öğretim yılını Korona salgını tedbirleri gölgesinde açtık. Açtık açmasına açtık ama şikâyetlerde gelmeye başladı. Başlıca gelen şikayetler; sınıf mevcutlarının yüksek olması, hijyen ve sosyal mesafe kuralları. Sınıf mevcudunun yüksek olması dolaylı olarak bulaş riskinin de yüksek olmasına yol açıyor. Hal böyle olunca hem öğrenciler, hem veliler hem öğretmenler hem de okul idaresi personelleri durumdan endişe ediyor. Endişe etmekte de haklılar tabi. Her ne kadar konuyla ilgili yetkililer gerekli önlemleri almışsa da buradan bir kez daha bu hâkli endişeyi yazmakta fayda olduğuna inanıyorum. Umarım en kısa zamanda özellikle sınıf mevcudu yüksek okullar ile ilgili bir çözüm bulunur endişeli velilerin de gönülleri rahata kavuşur.
Bu nasıl vicdan?
Dün sabah şöyle bir haberlere göz gezdireyim dedim. Gördüğüm haber karşısında kalakaldım. Bağlar ilçesinde kirasını ödeyemeyen bir kadın ev sahibi ile tartışması sonrası eşyalarını evin karşısında bulunan boş arsaya taşımış. Bununla da kalmıyor haber. Bir de engelli bir kızı var ve kızıyla birlikte geceyi sokakta geçiriyor. Neyse ki komşular kadına kol kanat germiş, yardım etmiş. Kira ne kadardır bilmem ama kirasının ödemeyecek durumda olmak bile tek başına içler acısı bir durum. Ne yazık ki madalyonun öbür yüzü bildiğimiz gibi değil. Ekonomik olarak çok kötü olan aileler var. Hepsinin derdinin tek tek dile getiremiyoruz belki ama o anne ve engelli kızının sokakta kalmasına göz yuman vicdana seslenebiliriz; bu nasıl vicdan?
ÖBÜR DÜNYA
Meşhur Yunan filozofu Anaksagoras’a, talebeleri ölüm döşeğinde yatarken nereye gömülmek istediğini sormuşlar:
“Atina’ya mı yoksa doğduğu köye mi?”
Filozof: “Nereye isterseniz oraya gömün.” cevabını vermiş.
“Nasıl olsa öbür dünya her yerden aynı uzaklıkta.”
Sağlıkla kalın.