Rüstem-i Zal Efsanesi
Yörede anlatılan hikâyelerden birinde bir şehri
ele geçirmek için savaşan Rüstem, savaş sırasında
bir “kâfir”le karşılaşır. Zorlu bir savaşçıyla karsılaştığının
farkına varan Zaloğlu, Allah’tan yardım
dilemekte ve söyle yakarmaktadır: “Ey gecenin
ve gündüzün Rabbi ben bu kadar zorlanırsam, bir
kâfir karşımda bu kadar uzun süre dayanırsa ben
nasıl savaşabilirim.” Bu duasının arkasından düşmanını
yere serer, düsmanına Müslüman olup olmayacağını,
gecenin ve gündüzün Rabbini tanıyıp
tanımadığını sorar. Hayır, cevabını alınca da kâfiri
öldürür. Rüstem, düşmanlarını yendikten sonra da
şehre üç gün süre tanır. Bu sürenin sonunda gecenin
ve gündüzün Rabbini tanıyanların dısında kalan
herkesten harac alır.
Diyarbakır ve çevresinde Rüstem-i Zal ile ilgili
anlatılan hikâyelerde, Zaloğlu, yaşadığı söylenen
zamanın çok ötesine de götürülmektedir. Bu hikâyelerde,
Rüstem-i Zal, Hz Hızır ile görüsmekte,
saat kullanmakta, kahvehaneye gitmekte, Besmele
getirmektedir. Bunların dışında bu hikâyelerde
Mardin Kapı, On Gözlü Köprü gibi yerler bulunmasının
yanı sıra Rüstem-i Zal’ın, Cuma günü
Ulu Cami’ye hutbeye gittiği anlatılır.