Sağlıkçılar Cani Değil Cankurtaranlardır

Canımızı (hayatımızı) emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarımıza karşı sorumluluk taşıdığımızı hiçbir zaman unutmamalıyız. 


Neredeyse her gün hasta veya hasta yakınlarının şiddetine maruz kalan ve canlarına kast edilen sağlık çalışanlarımızın hayat kurtarmak için kendi hayatlarını hiçe sayıp 7/24 gözünü kırpmadan büyük bir aşk ve özveriyle çalıştıklarını aklımızdan, hatıramızdan asla çıkarmamalıyız. 

 


Onlar ki, hiçbir ayrım yapmaksızın tek dert ve görevleri hastalarını tedavi edip onların en kısa zamanda iyileşmesini sağlamak olduğunu ve bunun için de ellerinden gelen tüm çaba ve müdahaleyi yaptıklarını ve yapacaklarını katiyen unutmamalıyız.

 

Görgü, bilinç ve bilgiden yoksun kendini bilmez hasta ya da hasta yakınları tarafından kahraman ve her daim fedakarlık örneği gösteren sağlık çalışanlarımıza yönelik son yıllarda uygulanan aşırı şiddet ne yazık ki dozunu artırıp cinayete kadar vardı. 

 

Kendilerine yönelik artan şiddet nedeniyle görevlerini ifa etmekten korkar hale gelen sağlık çalışanlarımızın can güvenliği maalesef kalmamış durumda. Öyle ki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sağlıktaki şiddetin korkunç boyutunu geçen hafta şu ifalerlerle açıklamıştı: “Teröre karşı verdiğimiz sınavı hep birlikte sağlıkta şiddet için de vereceğiz. Sağlık çalışanlarına kalkan her el, toplumun canına kast amacı taşımaktadır.”

 


Son zamnalarda şiddet ve darpların, sert söylem ve tepkilerin neredeyse ilk hedefi haline gelen (getirilmek istenen) sağlık çalışanlarımıza (doktorlarımıza) yönelik en dehşet ve en kanlı olay ise geçtiğimiz günlerde maalesef  Konya’da yaşandı.

 
Bir hasta yakınının, anjiyo edilen hasta annesinin bir ay sonra hayatını kaybetmesinden sorumlu tutuğu Konya Şehir Hastanesi'nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Ekrem Karakaya’yı tabancayla katletmesi hem yüreklere kor ateş düşürdü hem de hepimizi isyan ettirdi. 


Bir hasta yakını tarafından görevi başında hunharca şehit edilen evli ve çocuk sahibi genç hekimimizin tek suçu ise; her zaman olduğu gibi bugün de hastasını, hastalarını sevgi, şefkat ve merhametle tedavi edip sağlığına kavuşturmaktı. Tüm sağlık çalışanlarımızın da bu şekilde hareket ettiğini ve bundan sonra da bu şekilde edeceğini hiçbir zaman ve hiçbir yerde unutmamalıyız.

 

Unutmamalıyız ki; doktorlar hastalara sadece gerekli tedavi ve müdahaleyi yapar, şifayı veren ise ancak ve ancak Cenab-ı Allah’tır. Can kurtarmak (doktor olmak) için bin bir güçlükle okuyup yıllarını veren değerli hekimlerimizin hiç birini yaşanan hasta ölümlerinden kesinlikle sorumlu tutmamalıyız. Çünkü onlar cani değil cankurtaranlardır. 

 

Unutmamalıyız ki; sağlığımızı, canımızı, hayatımızı ve sevdiklerimizi korkusuzca teslim ettiğimiz cankurtaranlarımızdır tüm sağlık çalışanlarımız. Onlar benim, senin, onun, bizim, sizin, onlar için gece gündüz hiç yılmadan usanmadan, dimdik ayakta çalışıyorlar. 

 

Unutmamalıyız ki; sağlık çalışanlarımız bizim sağlığımız için ailelerinden, çocuklarından, eşlerinden uzak yaşamayı, onlardan ayrı kalmayı göze aldılar, alıyorlar. Onlar gittiği her yerde yaşatmak için yaşıyorlar. 

 

Unutmamalıyız ki; onlar bizim ve sevdiklerimizin hayatı için çabalıyorlar. Onlar bizim canımızın sağlığı için her türlü tehlikeyi göze alıp her türlü fedakarlığı hiçbir karşılık beklemeden yaptılar, yapıyorlar. Onlara uzanan her el hepimize uzanmış demektir.

 

Mademki öyleyse:

 

Ben de her zaman ve her şeye rağmen “sağlık çalışanlarının yanındayım” diyebilmeliyim.


Sen de her zaman ve her şeye rağmen “sağlık çalışanlarının yanındayım” diyebilmelisin. 


O da her zaman ve her şeye rağmen “sağlık çalışanlarının yanındayım” diyebilmeli. 


Biz de her zaman ve her şeye rağmen “sağlık çalışanlarının yanındayız” diyebilmeliyiz. 


Siz de her zaman ve her şeye rağmen “sağlık çalışanlarının yanındayız” diyebilmelisiniz.


Onlar da her zaman ve her şeye rağmen “sağlık çalışanlarının yanındayız” diyebilmeliler.

 

Şartlar ve koşullar her ne olursa olsun bunu dediğimiz an hiçbir sağlık çalışanımız şiddete asla maruz kalmaz. Sağlık çalışanlarımızla her daim birlik ve beraberlik içinde olmayı ve onlara karşı her daim sorumluluk taşıdığımızı asla unutmamalıyız.

 

Bu duygu ve düşüncelerle şiddete maruz kalan tüm sağlıkçılarımıza geçmiş olsun, hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum. Sağlıkla kalın!