Her balık kendi mevsimine göre olgunlaşır, avlanılır. Şu soğuk kış mevsiminde en çok hamsi, istavrit, kalkan, ilkbaharda mezgit, levrek yazın lahos ve kılıç sonbaharda palamut, lüfer, uskumru, çipura gibi balıklar en çok olgunlaştığı ve bol bulunduğu mevsimdir.
Tatlı su balıkları ise somon, alabalık ve sazandır. Balıkların yetiştiği suyun tuz oranı, soğukluğu balığın tadını etkilemekte. Ülkemizde kişi başına tüketilen balık miktarı ortalama 7 kg dır. Balık tüketimi sıralamasında birçok avrupa ülkeleri arasında son sıradayız.İzlanda 90 kg, Norveç 51 kg, İspanya 42 kg, Portekiz 57 kg dünyada ortalama 16 kg balık tüketiminin yanında ülkemizde balık tüketimi çok düşüktür.Önerilen balık tüketimi haftada 2 defadır yıllık ortalama 20 kg tüketilmesi önerilir. Balık türleri arasında protein bakımından çok büyük farklılıklar olmasada yağ miktarları birbirinden farklıdır. Bu nedenle balığın kalorisi içerdiği yağ miktarına göre de değişmektedir. Yağlı balıklar yağsız balıklara göre daha kalorilidirler. Ama genel olarak balık diğer et türleri ile karşılaştırıldığında daha az miktarda yağ içerirler.Protein içeriği yüksek bir besin olan balık A,D,K ve B grubu vitaminlerince zengin olup ayrıca iyot, selenyum, fosfor,magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir besin kaynağıdır.Balıklarda bulunan çoklu doymamış yağ asitleri, EPA ve DHA yağ asitleri vücudun üretemediği, dışardan alınması gereken esansiyel yağ asitleridir.Enerji ve yağ içeriği yüksek olmayan balığın içerdiği proteinin sindirim oranı diğer etlere göre yüksektir. Bu yüzden zayıflama diyet listelerinde yazılmaktadır. Beyin ve göz gelişiminde oldukça önemli olmasının yanı sıra büyüme ve gelişmeyi olumlu yönde etkiler. İçerdiği iyot, tiroid hormonlarının düzenlenmesinde ve bazal metabolizma hızının ayarlanmasına yardımcıdır.İyi kolesterolü (HDL) artırır, kötü kolesterolü(LDL) azaltırak kalp damar hastalıklarından korur.yeterli ve düzenli balık tüketimi tromboz oluşumunu engeller yani kalp krizi riskini azaltır.Kan basıncını düzenler tansiyon hastalığından korur. Yapılan çalışmalarda sinir sistemi üzerinde olumlu etkileri ve depresyondan koruduğu gözlemlenmiştir.Balık alımı, yaşlı yetişkinlerde zihinsel düşüşün azalmasıyla bağlantılıdır. Düzenli olarak balık yiyen insanların beyin merkezlerinde hafızayı ve duyguyu kontrol eden gri madde daha fazladır.Özellikle kışın tükettilen balık bağışıklık sistemini güçlendirir. Yapısındaki D vitamini ile kemik ve diş sağlığı için önemlidir.100 gram balıkta ortalama 20 gr protein bulunmaktadır. Protein metabolizmasında yani vücutta yeni proteinlerin oluşmasında rolü vardır. Bağışıklık sistemini geliştirir. İnflamasyonu (iltihaplanma) önler.
Balığı fırında, ızgara ve buğuluma yaparak tüketilmeli, yağda kızartma işlemi balıkda bulunan omega 3 ve omega 6 yağ oranını değiştirerek sağlıksız hale getirmektedir. Haftada 2 gün balık tüketilmeye çalışılmalı. Balığın yanında salata, yeşillik tüketimi mineral emilimini artırmakta. Balıklar en iyi omega 3 kaynağıdır. En çok uskumru, ton, palamut, alabalık ve somon balığında bulunur.Konserve balık tüketiminde ise zeytinyağı (omega9) içinde bulunanları tercih etmemiz omega 3 ten daha fazla yararlanmayı sağalayacak. Pekiyi balık seçerken nelere dikkat etmeli taze balık nasıl anlaşılır? Solungaçlar canlı kırmızı olmalı, soluk kırmızı veya kiremit rengine yakın olmamalı. Balığın gözleri parlak ve lekesiz olmalı. Pullar ve süzgeç kısmı canlı görünmeli. Kötü koku bulunmamalı. Kaslar sert ve esnek olmalı. Parmakla bastırılması zor olmalı ve bastırıp çekince hemen eski haline gelmeli, çökük kalmamalı. Ağır sanayi atıklarının arıtılmadığı sularda ağır metaller(kurşun,civa) balıklarda yüksek bulunur. Gebe, emziren anneler, 5 yaş altı çocuklar bu balıklar risklidir. Açık deniz balıkları tüketilmeli.