Dini anlayışta mitolojik unsurların etkisi-23

Diyarbakır’ın Dini Tarihi

Diyarbakır ve çevresi tarih boyunca Ortadoğu ve Mezopotamya’da ortaya çıkan birçok inancı içinde barındırmıştır. Yirmiden fazla medeniyete ev sahipliği yapmış olan kent, tabiatıyla bu medeniyetlerin mensup olduğu dinleri ve mabedlerini de içinde barındırmıştır. Konu hakkında yazılan kitaplarda, farklı dönemlerde Diyarbakır’ı ziyaret eden gezginlerin seyahatnamelerinde ve Osmanlı Döneminden günümüze kalan salnamelerde din müntesiplerinin sayısı, oturdukları mahalleler ve sahip oldukları mabedler hakkında birçok bilgi verilmiştir. Bu kaynaklardan, İslamiyet’ten önce Diyarbakır ve çevresinde en yaygın dinin Hıristiyanlık olduğu anlaşılmaktadır. Hıristiyanlıkla beraber merkezde ve bazı ilçelerde Yahudiler de mevcuttu. Şemsilerin de bir dönem şehir merkezinde olduğu bilinmektedir. İslamiyet’ten sonra ortaya çıkan Ezidîlik inancı da sehirde görülmüstür. Bunlardan Yahudilik, Cumhuriyet’ten sonra da varlığını sürdürmüştür. Fakat 1948’de İsrail devletinin kurulması üzerine şehirde yasayan Yahudiler, İsrail’e göç etmislerdir. Yahudiler ve Yemsiler su an şehirde bulunmamaktadır. Polonyalı Simeon’un verdiği bilgilerden anlasıldığı kadarıyla XVII. yüzyılın baslarından beri Şemsilik inancı, Diyarbakır’da görülmemektedir. Şemsîler’e ait olduğu bilinen bir tapınağın kalıntıları Mardin Kapı civarında Şemsîler yamacının başlangıcında son dönemlere kadar kalmış fakat yolun genişletilmesi nedeniyle günümüzde bu tapınaktan bir eser kalmamıstır. Şu an tapınağın bulunduğu bölgede bir mahalle kurulmuş ve Şemsiler Mahallesi adını almıstır. Ezidîlik ve Hıristiyanlığa mensup kisilerin sayısı azalmakla beraber, bu iki inanç günümüzde de şehirde varlığını sürdürmektedir.