Kendini değiştirmek

Günümüzde herkesin her şeyin uzmanı olduğu hissiyatını deneyimlemişsinizdir. Dijital dünya ile birlikte eskiden olmadığı kadar birbirimizle iletişim halinde olduğumuz için, aklımıza gelen her şeyi fikir olarak beyan edebiliyoruz. Bu süreçte olan, zaten düzgün yeşermemiş olan eleştiri kültürüne oluyor.İnsanlar eleştiriyi,  kişileri daha iyiye götürmek, eksiklerini kapatmak, onları güçlendirecek argümanlar üretmek için değil de zayıflatmak, açıklarını yüzlerine vurmak, alay etmek, hafife almak,zeka yarışı ve polemiğe girmek amacıyla kullanıyor. Hatta bu bazen öyle bir noktaya gidiyor ki kişi kendi eksiklerini de başkalarının eksiğiymiş gibi görüyor.

Tabi bu tür durumlarla her karılaştığımda LevTostoy’un anlattığı baba ile oğlu arasında geçen şu hikaye aklıma gelir: Bir adam, haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında, yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini alır ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşünür. Tam bunları aklından geçirirken, oğlu koşarak gelir ve sinemaya ne zaman gideceklerini sorar. Baba oğluna söz vermiştir ancak o gün hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekmektedir.O anda gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişir. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırır ve oğluna; “Eğer bu haritayı düzeltebilirsen, seni sinemaya götüreceğim” der ve sonra düşünür;“Oh be, kurtuldum. En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez”. Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak gelir ve baba haritayı düzelttim artık sinemaya gidebiliriz der.Adam önce inanamaz ve görmek ister. Gördüğünde de hayretler içinde çocuğuna bunu nasıl yaptığını sorar. Çocuk cevap verir, ”Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı. İnsanı düzelttiğim zaman Dünya kendiliğinden düzelmişti.” Sağlıkla kalın.